Gürcistan'da savaşın getirdiği hazin sonla ülkeyi terkeden İrina çalışmak için Türkiye'ye gelir. Kalbi ve aklı geride bıraktığı oğlunda kalmıştır. Onun geleceği için hiç tanımadığı, dilini dâhi bilmediği bu ülkede yaşam kolay olacak mıdır acaba?
Ya eşi, yanındayken bile gözünün içine baka baka kendisini aldatan bu adam biricik evlatlarına sahip çıkabilecek midir?
İrina Türkiye'de barınabilecek mi?
Onu nasıl bir gelecek bekliyor?
.
Gerçek bir yaşam öyküsüden yola çıkılarak kaleme alınan "İRİNA" yazarımız Esin Sayar imzası ile Mona Kitap'tan çıkarak okuru ile buluşmuş. İç burkan bu kıymetli eser tüm kitap dostlarıma gönülden tavsiyemdir.
Bir insanın sorumluluk sahibi olması için geleceğe her zaman ümitle bakması gerekir. Neresi olursa olsun, hissedeceğin aydınlık kendi kafanın aydınlığı kadardır......"
Acılar, üzülmeler, yıkılmalar, yargılamalar, tutkular ve de umutlar yaşamın bir parçasıydı. İnsanoğlu kendini bu duygulardan sıyırsa; daha sağlıklı, daha mantıklı düşünebilse belki birçok acının üstesinden daha çabuk gelebilirdi.
"Pencerenin önüne gitti. Gözlerini karanlığa dikti. Bir süre öylece durdu. Yalnızlığının içinden kendine baktı. Aklına gelenler bulutlar kadar uçucu, onlar kadar yetersizdi. Yıldızsız bir geceydi, tıpkı ruhunun derinlikleri gibi."