Mısır'da firavunlar, yapımı on yıllarca süren dev piramitler yaptırıyorlardı. Piramitteki her taşın ağırlığı neredeyse bir-iki tondu ve bu taşlar en az elli ila yüz kilometre uzaktan getirilebiliyordu. Halk bu piramitlerin yapımında aç susuz on beş yirmi saat çalıştırılıyordu. Karşılığında bazen yemek bile yoktu. Böyle çalışan insanların düşünmeye, fikir üretmeye vakitleri yoktu. Zaten piramitleri yaptırıp insanları deli gibi çalıştırmanın amacı buydu. Bu şartlarla çalışan insanların düşünmesi, okuması, eğitilmesi ve fikir üretmesi engelleniyordu. Bugün de öyle değil mi?
Geçim için çalışan, elde ettikleri gelirle de zor geçinen insanların çocuk büyütürken düşünecek, okuyacak vakitleri kalmıyor. Sistem onların önüne bilgi edinme kaynağı olarak haber kanallarını koyuyor. Haber kanalları ise hep aynı tarz da. Daha çok propaganda aracı! İlim, bilgi ve hikmet yok; sistemin çarkını yürütüyorlar. Bu sebeple bilgi edinme aracı haber kanalları olan toplum çökmüştür. Çöp haline gelmiştir.
Çadırda doğup, at sırtında büyüyüp, savaşta hak dava için ölen ataların için kalk ve sefere devam et. İlmi, fikri ve askeri olmak sefer yapmakla emrolunduk. Allah, zaferi de nasip edecektir.
Amerika sanıldığı gibi en çok devletleri, ekonomileri ve yer altı kaynaklarını sömürgeleştirmiyor. Amerika en çok zihinleri, bilinçaltını sömürgeleştiriyor.
Zihninizi, yaşadıklarınızı bir daha kontrol edin. Ne düşündüğünüzü, dünyaya nasıl baktığınızı, neyi destekleyip neden nefret ettiğinizi bir daha sorgulayın. Belki de verdiğiniz kararlar sizin kararlarınız değildir!
Çok ilginçtir ki İsviçre, Avrupa'yı sosyal ve ekonomik olarak yöneten onlarca yapılanmanın merkezi olmasına karşın, Avrupa Birliğine üye bir ülke değildir!
"Allah'ım! İslam'ın sancağını yücelt, ona yardım et! Sana itaatte canlarını feda edip tabi olmak hususunda kanlarını akıtan yolunun mücahitlerini kuvvetlendirerek, yurtlarını güvenlik ve zaferle dolduran yardımlarından mahrum etme."