Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Belgelerle 1919

İşgal ve Direniş

Hulki Cevizoğlu

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
TESADÜFÜN BU KADARI!.. Türkiye'yi bölerek bir Kürdistan çıkarma girişimleri sürerken, büyük bir projeye imza at ıldı: BTC Projesi.. Yani, Bakü-Tiflis-Ceyhan petrol boru hattı projesi.. Azerbaycan petrolünün Avrupa'ya taşınması için başkent Bakü'den başlayan boru hattı, Tiflis üzerinden Türkiye'de Adana'nın Ceyhan ilçesine kadar geliyordu. 1.774 kilometrelik boru hattının üçte ikilik büyük bölümü (1.074 kilometresi) Türkiye'den geçiyordu.189[196] BTC Konsorsiyumu(Ortaklığı) şirketinin yüzde 40'lık payına İngiliz millî petrol şirketi BP (British Petroleum) egemendi. Türkiye olmazsa olmayacak bu boru hattında bizim payımız ise sadece yüzde 6,5 idi!.. Asıl ilginçlik ve tesadüf(!) ise, boru hattının güzergâhında yatıyordu. Avrupa'yı besleyen ve ABD ile İngiltere'nin egemen olduğu petrol boru hattı, sözde Kürdistan olarak düşünülen sınırla neredeyse tıpa tıp aynıydı!.. Acaba, boru hattı geçerken "taşa gelmesin" diye mi, böyle bir hat çizilmişti?. Yoksa "taşa gelmesin denen tehlike başa gelsin" diye mi düşünülmüştü, müttefiklerimiz tarafından?.. İki harita arasındaki benzerlik bu kadar "tesadüf (!) olabilir miydi?. Üstelik yapılan anlaşmaya göre, "Türkiye, boru hattını korumada zafiyet gösterirse, 'uluslararası bir güvenlik kuruluşu' korumaya gelecekti!." Yani silahlı bir İngiliz-Amerikan gücü ülkemizde koruma yapacaktı!..
ATEŞİN KARŞISINDA ALINAN MADALYA!..
Hükumet Mustafa Kemal'in rütbe ve nişanlarını da geri almak istedi. O tarihte Tokat'tan Sivas'a gitmekte olan Mustafa Kemal, otomobilinde arkadaşlarına, "Ben onları savaş meydanında, ateşin karşısında aldım, salonlarda ve saraylarda değil!.." dedi
Sayfa 203Kitabı okudu
Reklam
"Türk Ordusu, senin tarihini yüksek tutan, bugünkü varlığını koruyan, bağımsızlık yolunu açan ve aydınlatan kutsal bir kahramanlık kuruluşudur. Askerleri sev.." Atatürk (1929)
Ve en önemlisi, kendi sorunlarımızı, Avrupa ve Amerika'yı karıştırmadan uygarca çözmeliyiz.
2006 Eylül'ü sonunda, Rahşan Ecevit, "Yabancıya toprak satmayın, nişan yüzüğü mü vereyim" diye âdeta yalvarıyordu: "Uğrunda kan akıtılan topraklara vatan denildiğine göre, o topraklar para karşılığı satılamaz. Ülkeyi bu duruma getirenler avuçlarını açsınlar, halktan açıkça yardım toplasınlar. O zaman ben de, 62 yıldır parmağımda sevgiyle taşıdığım nişan yüzüğümü vermeye hazırım."
İstanbul'un işgal edildiği gün (16 Mart 1920), Mustafa Kemal Anadolu'daki bütün İngiliz subay ve erlerini tutuklattı.
Reklam
Rahşan Ecevit, toprak satışlarıyla misyonerlik ve özelleştirme arasında bağ olduğuna da dikkat çekti: "Özelleştirmenin manası, devletin doğrudan ekonomik girişimlerinin mülkiyet ve yönetiminin diğer kişi ya da kuruluşlara devredilmesidir. Yabancılara devrediliyorsa, bunun yabancıya toprak satışından ne farkı var? Yabancıların aldığı bu topraklarda Hıristiyan nüfus artıyor ve misyonerlik faaliyetleri de yoğunlaşıyor. Türk milletini bir arada tutan unsurlardan biri de dindir. Türkiye'yi bölmenin bir yolu da din değiştirmekten geçer. Hıristiyan nüfusu artarsa, Türkiye'yi bölmek de kolaylaşır. (...) Yabancıların yoğunluk kazandığı bölgeleri elde tutmak zorlaşır. (...) Türkiye'nin stratejik yerlerinden en çok İsrailliler toprak alıyor. Oysa İsrail kendi vatandaşına bile toprak satmıyor, İsrail topraklarının yüzde 90'ı devlete ait. Asıl hile, yabancı adına değil de, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı adına satışın yapılmasıdır. Arkada para verenlerin de yurt d ışı kaynaklı olduğu söyleniyor ama bunu belgeleme şansı yok."
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.