Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İşgal Yıllarında Afyonkarahisar 1918-1922

Ahmet Tunca

İşgal Yıllarında Afyonkarahisar 1918-1922 Gönderileri

İşgal Yıllarında Afyonkarahisar 1918-1922 kitaplarını, İşgal Yıllarında Afyonkarahisar 1918-1922 sözleri ve alıntılarını, İşgal Yıllarında Afyonkarahisar 1918-1922 yazarlarını, İşgal Yıllarında Afyonkarahisar 1918-1922 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Öğleden sonra girdikleri Akören köyünde ezan okuyan müezzini "Halkı Kuvayi Milliyeye çağırıyorsun!" diyerek köydeki 25 kişiyle birlikte öldürüp köyü baştanbaşa yaktılar. Bununla birlikte Deper, Kışlacık, Küçükkalecik, Büyükkalecik , Çakır köy, Çavdarlı, Doğanlar, Olucak, Süğlün , Döğer, Sarıcaova, Leğen, Beyköy, Eğret ve İhsaniye köylerini tamamiyle yakmışlar. Şehri terk ederlerken de İmaret Camisine hapsettikleri 600 kişiyi diri diri yakmaya kalkmışlar, yöredeki kadınların kilitleri kırması ile bu insanlar kurutulmuştur. 55 köy 12 mahalle de 250 şehit, 50 yaralama , 132 esir , 500 hapis ve 3600 kişiyi dövmüş, işkence yapmış 2079 evi yakmışlardır. Bugün gençlerimiz ne yazık ki sanal kahramanların esiri oluyor, onları örnek alıyor. Ama yaralı halde hastaneden kaçıp cepheye koşan şehit olan Yıldırım Kemal'i , Büyük Taarruz'da arkadaşları şehit olup ta kendisi gazi olan ve 45 yıl sonra arkadaşlarının bir tepede kabirlerini bulup oraya gömülmeyi vasiyet eden Giresunlu Ahmet Halis Asal'ı , Reşat Çiğiltepe'nin vazife bilincini örnek almıyor, çünkü bilmiyor.
Sayfa 102Kitabı okudu
Ömer Kaplıcalarındaki Katliam
Ömer Kaplıcalarına doğru gidiyorduk. Ömer Hamamında kimseler yoktu. Içinden "Bu işte bir gariplik var." dedim. Hamamlar kitliydi, kilitleri kırıp içeri girdik. Önce erkekler havuzuna girdim. Manzara korkunçtu. Havuz yarı çıplak, yarı giyinik insan cesetleri ile doluydu .Heyecanlandım, korktum... Ardından kadınlar havuzuna girdiğimde orası da aynı vaziyette kadın cesetleri ile doluydu. Üstelik sıcak su durmadan akıyor, havuzda yüzen cesetlerin üzerinden dışarı taşmaya devam ediyordu.
Reklam
Yılanlı Çayıra doğru ilginç bir ölümle karşılaştık. Bizim asker süvari. Tam attan atlarken Yunan askeri bizim süvarinin karnına süngü sokmuş. Bizimki de dişlerini Yunanlının boynuna saplamış ve ikiside böylece ölmüşler. Cesetleri uğraşmanıza rağmen ayıramadık. Tıpkı heykel gibi donmuşlar. Başımızdaki sıhhiye" ikisini de Türk mezarına gömün ." emrini verdi. Ben de yanındakilerle arabayla götürüp aynı vaziyette geniş bir mezara gömüp üstlerini toprakla örttük.
Sayfa 88 - Karaman MatbaasıKitabı okudu
146 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Milli Mücadele yıllarını birinci ağızdan bize aktaran , o yılların unutulan, bilinmeyen yönlerine ışık tutan bir kitap. Köylülerin bile unuttuğu, zamanla otların sarıp sarmaladığı, bugün halen şehitliği yapılmamış Akdeğirmen köyünü okumak içimi acıttı... Keşke bu kitap tüm Afyon okullarına dağıtılsa ve okunması zorunlu tutulsa. Gençler sanal kahramanlara gönül vermek yerine kendi ölümsüz kahramanlarını tanısa ve o ruhu örnek alsa...
İşgal Yıllarında Afyonkarahisar 1918-1922
İşgal Yıllarında Afyonkarahisar 1918-1922Ahmet Tunca · Karaman Matbaası · 20101 okunma
Deperliler bir Yunan Subayını yaralar ve öldürürler. Kocatepe'den dönen Yunan birlik komutanı çok öfkelenir. Deper'de ne kadar çoluk çocuk , yaşlı, genç varsa tamamını makinalıyla tarayarak öldürürler. Bugün yüze yakın insanın öldürüldüğü o toprağa " Kanlıca " mahallesi denmektedir.
Sayfa 86 - Karaman MatbaasıKitabı okudu
Arap Cephesinden Dönenler!
Çöllerde ve yollarda kendi topraklarına dönen Anadolu çocuklarının çoğu açlıktan, susuzluktan,hastalıktan İngilizlerle birlik olan Arap çapulcuları tarafından öldürüldü. Karınları delindi. Karınlarında altın aradıkları hala dillerdedir.
Sayfa 71 - Karaman MatbaasıKitabı okudu
Reklam
İmaret Cami işgal kuvvetleri tarafından hapisane olarak kullanılırken buraya kapatılanlardan biri de yaşlı Osman Ağadır. Osman Ağa Akarçay'a bıraktığı şişeler içindeki pusulalarla askerlerimize haber göndermektedir. Bir gün yakalanır , günlerce döverler, pişmiş yumurtaları koltuk altlarına bastırırlar. Falakaya yatırırlar , askıya alırlar, Osman Ağa ser verip sır vermez. Koltuk altları ile sırtındaki yaralar ölünceye kadar kalır.
Sayfa 62 - Karaman MatbaasıKitabı okudu
Şehirde ve çevre köylerde eşkıyalık yapan Kasap Osman ev basar, haraç alır, ırza geçer, Müslümanlara zulüm ve işkence eder. Halk bu adamdan bıkıp usanmıştır. Konu öyle boyutlara vardı ki Ankara'daki Mustafa Kemal'e kadar ulaştı. Karahisar halkını canından bezdiren bu eşkıya için iki babayiğit subay gönderilir. Bir gece evinde uyurken gözcüleri zararsız hale getirilip, Kasap Osman'ı bayıltıp çuvala koyarak şehir dışına çıkarırlar. Ankara'da yargılanıp idam edilir.
Sayfa 37 - Karaman MatbaasıKitabı okudu
Uzun Çarşı' dan geçmekte olan Yunan Birlikleri'ne bir Ermeni Terzi Turunç Hanı'nın kapısında şöyle haykırıyor: "İntikam! , intikam! , intikam! Nerede kaldınız? Beş yüz yıldır sizi bekliyoruz!" Ermeni ve Rum evleri bir anda Yunan bayraklarıyla donatılmış, bazıları içinde asırlardır saklayıp büyüttüğü canavarı ortaya çıkarmıştı.
Köy ve kasabalarda genç erkek nufüsun neredeyse tamamı kalmadı. Tarlalar ekilmedi , çiftçilik yapılamadı. Tarlaları yaşlı ve çocuklarla fedakar kadınlarımız ekip biçti. Askere, orduya yiyecek, içecek ve giysi yolladılar.
Sayfa 27 - Karaman MatbaasıKitabı okudu