“Yalnızlık, onu hayatı boyunca ürküten his, gözeneklerini işgal ediyor, kuru bir süngere nüfuz eden su gibi, bedenindeki her damara, her dokuya doluyordu.”
"Peki ya diğer renkler?" diye sormak istemiş. Eflatunlar, turuncular, menekşeler... Ya diğer kumaşlar? Pazenler, basmalar, ipekler, kadifeler... Ne demeye siyah-beyaza indiriyorduk şu âlemi, bu kadar çeşitli yaratmışken Yaradan?
Dünyanın neresine gidersen git bazı kalıplar, bazı kaderler değişmiyordu işte; galipler kazanmaya devam ediyor, mağluplar ise bir türlü belini doğrultamıyordu.