O güne dek bilmezdi, birine bütün kalbinle muhabbet besleyip yine de onu incitmek istemenin mümkün olabileceğini.
Sevginin ve aşkın karmakarışık halleri üzerine aldığı ilk hayat dersiydi bu .
Zamanında hayat dolu olan topraklar gün gelip terk edildiklerinde bir tür hüzün Çöker coğrafyaya; havada dolanıp duran, bulduğu her çatlakdan içeri sızan bir keder bulutu asılı kalır. 
Gazete kupürünü ikiye katlıyor, sonra da büküyorum. Kağıttan bir gemi oluyor. Yere bırakıyorum .Ne yüzdürecek su var ne de yelkenleri dolduracak rüzgâr. Sanki betondan yapılmış. Hiçbir yere gidemiyor tıpkı
Göğsümdeki ağrı gibi.