20. Yüzyılın başlangıcından itibaren Iran tarhını anlatan roman tarzında yazılmış bir kitap olarak bakabiliriz. Petrol’ün bulunmasıyla dünya devletlerinin gözüne giren bir bölge olmaya başlayan Iran’ın siyasi gelişimini, monarşi ve parlamenter yönetim sisteminin birbirleriyle savaşlarını, halkın acılarını ve sorunlarını, kadınların durumunu, bağımsız bir ülke olma yolundaki sıkıntılarını, Şah’ın siyasetinden Molla siyasetine geçişini okuyacaksınız. Bütün bunları sıkmadan İskender adli bir karakterin hayatını anlatarak dile getirmiş yazar. Bazı yerleri çok uzun ve gereksiz görerek, genel itibariyle faydalı ve güzel bir kitap olarak nitelendiriyorum.
"Nikahımda imam Kuran okudu. Gülmemek için kendimi zor tuttum, çünkü hem yanlış okudu hemde ölümle alakalı ayetler tercih etti. Sanırım imam ne okuduğunu anlamıyor..."
- İntihar etmek günah!
+ Bu acımasız hayatı çekmekte günah!
- Sabır lazım, Tanrı bunu istiyor!
+ Sabır mı? Günahsız olanlar ölüyor! Tanrı bunları düşünüyor mu?
- Elbette düşünüyor...(Bunu söylerken kendi bile inanmıyordu.)