Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.36
İslam Deklarasyonu
Aliya İzzetbegoviçİslam Deklarasyonu Yorumları ve İncelemeleri
İslam Deklarasyonu yorumları ve incelemelerini, İslam Deklarasyonu kitabı hakkındaki okur görüşlerini , İslam Deklarasyonu puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İSLÂM DEKLARASYONU / Aliya İzzetbegoviç (1999)
Aliya İzzetbegoviç (1925-2003), ömrünü ümmeti/milleti uğrunda harcamış gerçekten bilge bir devlet insanı. Bu yolda o kadar çile çekmiş ki herkes ömrün kısalığından şikâyet ederken o, çok uzun yaşadığını dile getirmiş.
Bu deklarasyonu 1970 yılında kaleme alıyor. Deklarasyonun temel hareket kaynağı; İslam’ın en güzel din ve sistem olduğu, ancak Müslümanların öyle olmadığı. Şurası çok ilginç ki, temel amacı İslâmî olmayanları İslamlaştırmak değil, uyku halindeki gaflet ve tembellik içindeki müslümanların İslamlaşması. “Ne olduğunu ve köklerinin nereden geldiğini bilmeyen bir ülke, nereye gideceğini ve yüzünü neye doğru çevirmesi gerektiğini bilebilir mi?”
Kitapta, Müslümanların titreyip kendilerine dönmeleri, aşağılık kompleksinden kurtulmaları, üzerindeki ölü toprağını atmaları, hurafelerden ve emperyalist manipülasyonlardan arınarak sahih İslam'da dirilmeleri, İslam medeniyetinin muazzam birikimini kuşanmaları ve bu birikimi modern zamanlarda yeniden üretmeleri gibi konular üzerinde duruyor. Bildik şeyleri söylüyor fakat farklı bir üslupla ve farklı yöntemleri önererek. Sözgelimi ahlâki gelişime, eğitime ve üretime ciddi önem atfediyor.
İzzetbegoviç, bugün yaşasa aynı şeyleri yazar mı, Müslümanlardan hala umutlu olur muydu, ciddi şüphelerim var. 70’li yıllarda şüphe ettiği konularla şu anki İslam dünyasının hastalıkları arasında hiçbir fark yok. Hayata geçirilmesi imkânsız, modern dünyanın şartlarıyla uyuşmayan pek çok önerisi var. Belki de büyük insanları büyük yapan onlardaki bu ümit ve tevekkül.
Muhakkak okunmalı. Ama daha çok idarecilerin okuması elzem.
Bilge Lider Aliya İzetbegoviç, İslam dünyasının neden bu durumda olduğunu, nasıl bu duruma gelindiğini anlatan ve şuan ki çaresiz kabullenişi nasıl aşıp yeniden islam nizamını ve müslümanların hakikatli adeletini dünyada yaşanılabilir hale getirilişini de anlatan dolu dolu bir eser. Biz müslümanlar yanlış tevekkül anlayışına sahibiz, en azından şu devirde yaşayan çoğu müslüman diyelim. Çünkü hepimiz aslında kurtuluşun; Kuran'a ve sünnete , kendi özümüze dönmede olduğunu biliyoruz ama bunu yapmak için harekete geçmiyoruz bir kurtarıcı bekliyoruz o gelsin kurtarsın bizi istiyoruz. O kurtarıcı bizim aramızdan çıkacak onun için tüm müslümanlar olarak bilinçlenip, çalışıp, mücadele etmeliyiz o zaman kurtuluş ve kurtarıcı ortaya çıkar. Rabbim uyanık olan,
çalışan çabalıyan müslümanlardan eylesin. Vesselam!...
İzzetbegovic: Ben Avrupa`ya giderken kafam önümde eğik gitmiyorum. Çünkü çocuk, kadın ve ihtiyar öldürmedik. Çünkü hiçbir kutsal yere saldırmadık. Oysa onlar bunların tamamını yaptı. Hem de Batı`nın gözü önünde; Batı medeniyeti adına
![Selîm Gök[h]an](https://r2.1k-cdn.com/sig/size:96/plain/https%3A%2F%2F1k-cdn.com%2Fresimler%2Fuyeler%2F1266784_1716810810_ALLmw.jpg){kind=small}
Bilge kral Aliya İzetbegoviç bu ünvanı neden aldığını kitabı okuyunca daha net anladım. Özellikle 'tarihi savunma' kısmı bir Müslümanın nasıl olması gerektiğine bir örnek. Bir hukukçudan çok daha iyi yapılmış bir savunma. Tabi bu savunma Üstadın da dediği gibi görmek istemeyen kör, duymak istemeyen sağır olduğu için bir sonuca ulaşamamış ne yazık ki..
128 syf.
·
Puan vermedi
İslam'ın Doğru Anlaşılması İçin Bir Düşünce Denemesi
Kitap, Aliya İzetbegoviç tarafından 1969 yılında kaleme alınmış ve ertesi yıl kendi imkânlarıyla Belgrad'ta yayımlanmış.
Yayımlandığı dönemde Yugoslavya'da İslam'ın anlaşılması adına çok büyük yankı uyandırmış.
Aliya İzetbegoviç, kitap yüzünden 1983 yılında 14 yıl hapse mahkum olmuş.
Kitabın ek kısmında Aliya'nın savunmasına da yer verilmiş.
Bilimi, çalışmayı önemseyen Aliya'nın düşünceleri dönemi itibarıyla da çok önemli kanaat i acizanemce.
Üniversite düzeyinde eğitim gören ya da görmüş olan kişilerin okuyabileceği, düşünce ağırlıklı bir kitap.
Meraklılarına tavsiye edilir.
128 syf.
·
Puan vermedi
Aliya İzzetbegoviç sözü uzatmamış, ben de uzatmayayım. Önce Müslümanların geri kalmışlığı üzerine nokta atışı tespitlerde bulunmuş. Bu geri kalmışlık, Batı'ya kıyasla değil, İslam'da emredilene kıyasla bir geri kalmışlık. Müslüman milletlerin kurtuluşunu eğitim ve terbiye vesilesiyle İslamlaşmada görmüş. Bir İslam Nizamı önerisi sunmuş. Sonra da günümüz İslami nizamının sorunlarını tartışmış. Elbette metnin kabul etmesi zor ve farklı yanları var; ama bunları tartışacak yetkinlikte biri değilim. Ama şunu demem lazım: Düşünün ki bu deklarasyonu Yugoslavya'da yaşayan bir Müslüman, bütün İslam alemine hitaben yazmış. Bundan görülecek şudur ki, bazı şeylerin gerçekleşmesi için imkân gerekmez; Allah'ın tevfiki kafidir. Müslümanlar olarak bunu fark edebilirsek geri kalmışlığımızdan doğma imkânsızlıklara takılıp düşmeyiz belki.
Bazı düşüncelerine katılmasam da (Atatürk ve harf devrimi gibi) genel olarak anlamlı mesajları olan bir kitaptı. Gelişimin, uygarlığın ancak İslam'la olacağını, İslam aleminin birleşmesi - yardımlaşması gerektiğini, eğer Müslüman ülkeler geriye gidiyorsa/ilerleyemiyorsa bunun suçlusunun İslam değil, müslümanlar olduğunu vurgulamış yazar. Hakkıyla Müslüman olamadığımızdan bahsetmiş. İlerlemeyi de mucizelerden, mehdilerden beklemememize, bunu ancak bizim çok çalışarak yapabileceğimize değinmiş.
Başlık başlık olarak incelemesi iyi olmuş, dili de kolay okunur nitelikteydi ama bazı yerler bana çok üstü kapalı gibi geldi, bazı yerler de sıktı.
Aliya, gençlik yıllarından itibaren fikriyatını İslami bir çerçeveye oturtmuş önemli bir Müslüman karakterdir ki İslam deklerasyonu onun bu düşüncelerini, İslam'ın Müslüman ülkelerdeki potansiyeline ve de onu baskılayan temel problemlere eğildiği ve Müslüman toplumların bunları nasıl aşabileceği noktasında önemli görüşlerine yer vermektedir. Aliya ayrıca öyle büyük bir karakter ki ülkesindeki siyasi ortam ve Müslümanların Bosna'daki durumu ortadayken ve herkes ülkesine dair sıkıntılarla uğraşmasını beklerken o tüm dünya Müslümanlarının sıkıntılarına kafa yormuş, Batı'dan tüm dünya Müslümanlarına yeni bir ses olmuştur. Netice olarak İslam deklerasyonu kitabı ve muhteviyatı birilerini rahatsız etmiş olacak ki, Aliya'nın dönemin Sosyalist Yugoslavya hükümeti tarafından yargılanması ve hakkında 9 yıla kadar hapis cezası verilmesine sebep olmuştur. Tabi bu yargılanmanın ne gibi hukuksuzluklar içerdiğini de kitabın son kısmında görebilirsiniz. Şimdiden iyi okumalar.
Şimdiki eserimiz Alija İzzetbegoviçin kaleme aldığı (İslam Deklarasyonu) isimli kitaptır farklı konu başlıkları altında yayınlamış olduğu bu kitabında İslam dininin yeterince anlaşılabilmesi vede sadece inanç kıstası olmadığını ifade etmesi İnsanın değerli oluşu insan eşitliği ve haksızlıklara karşı dik duruşu Zekat Mülkiyet Allah inancı olması gerekenler İnsanı Vicdan toplumsal vicdan Azınlıklar Kadın Ailenin önemi Kapitalist düzen ve Sosyalizm Pakistan İslam Cumhuriyeti'nin önemi bireysel sergilenen tutumlar dinler arası diyalog gibi bir çok konu mükemmel bir düşünce yapısına sahip olan Begoviç dünyada barışı dinler arası diyaloğu ve bütünlüğünü içtenlikle savunduğunu yayınlanan bütün eserlerinde görebilmekteyiz İslam'ın zulüm gören insanların Allah'tan başka ilah olmadığını ve yolun sonunda Allah'a dayanan inançların insanca yaşaması gerektiğini kalbi duygularla sunmayı tercih etmiştir Alija doğru anlaşılmayan Bosna Hersek Devletinin varlık mücadelesine direk etki etmiş çok önemli liderlerdendir ölümünün üzerinden uzun yıllar geçmiş olsa da değer sunan karakterler değerleri ile kolayca kendilerini bizlere hatırlata bilmekte Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Sn Alija İzzetbegoviçi Rahmetle minnetle anmak istiyorum Ruhu Şad olsun sevenlerinin vede bütün insanlığın başı sağolsun.
“Hedefe giden yolda her şey mübahtır.” Şeklinde formülasyon , sayısız suç ve cürüme sebep olmuştur.Gayenin mukaddes olması bu yolda kullanılacak yakışıksız vasıtalar , hedeften ödün verilmesine ve hedefin daraltılmasına neden olabilir.
Şiddete başvurmak güçlülerin değil zayıfların tercihidir.
Döngüsünü tamamlayan bu değişim neticesinde dünya neye benzeyecek olursa olsun kesin olan tek bir şey var ;
“Dünya artık bu asrın ilk yarısında ki dünya olmayacak.
Pasiflik ve atalet devri sona erdi.”
Sevgili “ Aliya “ keşke seninle tanışabilmiş olsaydım.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.