İslam Düşüncesi - 1
Seyyid KutubEn Eski İslam Düşüncesi - 1 Sözleri ve Alıntıları
En Eski İslam Düşüncesi - 1 sözleri ve alıntılarını, en eski İslam Düşüncesi - 1 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Alemde müşahede olunan her çeşit nizam ve intizama ilişkim bize başlı başına izahat verebilecek yegane düşünce İslam düşüncesidir.
Sayfa 160 - BekaKitabı okudu
Üstlerindeki semaya bir baksalar ya; biz onu nasıl bina edip süslemişiz? Hiçbir ayıbı, kusuru yok! Arzı da yayıp döşemişiz ve ona ağır baskılar oturtmuşuz ve orada her çeşitten çiftler bitirmişiz, ki temaşasına doyulmaz, gözler gönüller açar, yaratanın kudretini ihtar eder, dersler verir birer nişane-i basiret ve nümune-i ibret olmak üzere, hakka yönelen her kul için! Bir de semadan mübarek bir su indirip de onunla bağlar bahçeler ve biçilecek daneler ve sıvama dizilmiş tomurcuğu olan, semaya ser çeken hurma ağaçları bitirmekteyiz kullara rızık için! Ve onunla ölü bir beldeye hayat vermekteyiz! İşte kabirlerden çıkış da böyledir! (Kâf/6-11)
Sayfa 177 - BekaKitabı okudu
اَوَلَمْ يَرَ الَّذ۪ينَ كَفَرُٓوا اَنَّ السَّمٰوَاتِ وَالْاَرْضَ كَانَتَا رَتْقًا فَفَتَقْنَاهُمَاۜ وَجَعَلْنَا مِنَ الْمَٓاءِ كُلَّ شَيْءٍ حَيٍّۜ اَفَلَا يُؤْمِنُونَ
O kâfirler, göklerin ve yerin bitişik olduğunu, bizim onları birbirinden ayırdığımızı ve her canlıyı sudan yarattığımızı görmediler mi? İman etmezler mi?
(21/Enbiya, 30)
Sayfa 177 - BekaKitabı okudu
وَلَقَدْ خَلَقْنَا الْاِنْسَانَ وَنَعْلَمُ مَا تُوَسْوِسُ بِه۪ نَفْسُهُۚ وَنَحْنُ اَقْرَبُ اِلَيْهِ مِنْ حَبْلِ الْوَر۪يدِ
Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin ona verdiği vesveseleri de biliriz. Biz, ona, şah damarından daha yakınız.
(50/Kâf, 16)
Sayfa 182 - BekaKitabı okudu
İslâm düşünce sistemi insan denilen mahluku, bu şekilde; fikirlerinin, kavramlarının, ölçü ve değer yargılarının, yasa ve düzenlerinin kendisinde toplanacağı tek bir menbaa (Raşidi hilâfet) bağlar; ki insanoğlu kafasını meşgul eden tüm soruların cevabını onda bulur.
Sayfa 185 - BekaKitabı okudu
İnsanoğlu varoluş gayesini, menbaını tek Allah'a kulluktan alan tam bir hürriyet, barış ve huzur içerisinde rahatça ve kolayca yerine getirir.
Bu özelliklere sahip olan İslâm, herşeyi kapsayan en mükemmel bir nizamdır.
Sayfa 187 - BekaKitabı okudu
İslâm nizamının en büyük gayesi baştan sona kulluk kavramının tahakkukudur. Yönetim ve ekonomiye ilişkin düzenlemelerinde, ceza ve aile hukukunda, medenî hukukunda ve nizamına dahil olan diğer kanunlarda İslâm'ın hedefi işte bundan, yani kulluk ve ibadetten ibarettir.
Sayfa 188 - BekaKitabı okudu
Oy kullanacaklar okusun!
Fakihlerce ibadet adıyla ele alınan çeşitli davranış biçimleri ve özellikle İslâm düşüncesinin kavramları dışında kalan bu sıfat Kur'an'da geçtiği şekliyle araştırıldığında apaçık gerçeklerle yüzyüze gelinir. İbadetin fakihlerce muamelat adı altında mütalaa edilen faliyet ve davranışlardan farklı birşey olmadığı anlaşılır. İnsanın varoluş gayesini oluşturan kulluk kavramının bir yarısını teşkil ettiği ve Allah'ın uluhiyetteki tekliğini ve kulluğun anlamını gerçekleştirdiği için muamelat Kur'an'ın akışı içerisinde ve İslâm nizamının öğretilerinde ibadet ile içiçe ve kompleks bir hâl arzeder.
Bu ayırım zamanla kimilerini; muamelat alanı Allah Teâlâ'nın direktifleri doğrultusunda değil de, O'nun izni olmaksızın kanunlar vazetmeye yeltenen batıl ilahların/tağutların hükümlerine göre düzenlenip dururken, ibadetlerin İslâm ahkamına uygun olarak ifa edilmesi ile müslüman olunabileceği ve müslüman kalınabileceği gibi yanlış zanlara sevketti.
Bu, büyük bir kuruntudur; çünkü İslâmiyet ayrılmaz bir bütündür. Onu böyle iki parçaya ayıranlar vahdet bilincinden uzaklaşmışlar; diğer bir deyişle bu dinden kopmuşlardır.
Bu, insan olması hasebiyle varoluş amacını ve İslâm idealini tahakkuk ettirmek isteyen her müslümanın gönlüne perçinlenmiş bir gerçektir.
Sayfa 189 - BekaKitabı okudu
İnsan vicdanı, Allah'ın yasalarının sabitliği ve ilahî iradenin enginliği sayesinde sebat ve istikrar kazanır.
Sayfa 200 - BekaKitabı okudu
İslâm, beşer iradesine de müsbet bir istikamet kazandırır, insana, yeryüzü halifeliği görevini vermekle en önemli işlevi bahşetmiş olur.
Sayfa 202 - BekaKitabı okudu