İslam Düşüncesinin Yapısı Gönderileri
İslam Düşüncesinin Yapısı kitaplarını, İslam Düşüncesinin Yapısı sözleri ve alıntılarını, İslam Düşüncesinin Yapısı yazarlarını, İslam Düşüncesinin Yapısı yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
İbn Arabi felsefeye karşı duyduğu ilgiyi ve sevgiyi açıklamaktan geri durmaz. Futûhat'ın 226. bölümünde şöyle der: "Felsefe sırf felsefe olduğu için kötülenemez. İlahiyatla ilgili konularda hata ettikleri için yerilmişlerdir. Filozof muhibb-i hikmet, yani hikmeti seven mânasına gelir. Şüphe yok ki, aklı başında olan herkes hikmeti sever. Ancak ister Mutezile olsun, ister filozof olsun isterse nazar ehli olan diğer sınıflardan birine mensub bulunsun, fikir ehli olan herkesin ilahiyat bahsinde hatası doğrusundan fazladır".
Sayfa 143
"İstediğiniz kadar çok ilim öğreniniz, amelsiz ilmin hiçbir değeri yoktur. Sefihlerin işi rivayet, hakikî âlimlerin hali riâyettir.”
Hasan Basrî
Sayfa 133
"Az rivayet et ki anlayışlı olasın, az konuş ki iyi kavrayasın."…
Sayfa 133
Erdemli bir zat demiş ki: Bizi şüphe ve hayrete düşüren kitaplar yazan âlimlere teşekkür etmemiz lazım. Zira ilimlerde tartışmak ve araştırmak insan zihnini gerçeği bulmak için harekete geçirir. (Taşköprîzâde, I, 56).
Sayfa 64
Keşke yokluk halini muhafaza etseydik de bu âleme gelmeseydik, ruh bedenle alâka kurmasaydı…
Fahruddin Râzi
Sayfa 63
İdrak
Kalpazanla alışveriş yapmaktan sadece cahiller zarar görür, sarraf zarar görmez. Usta yüzgeçler ve dalgıçlar değil, sadece yüzme bilmeyenler denize girmekten menolunurlar. Çocuklar yılana dokunmaktan menolunurlar ama, zehirli yılan ile zehirsiz yılanı bilen ve bunun zararından korunan kimseler menolunmazlar.
Sayfa 26 - Dergah
"İstediğiniz kadar çok i̇lim öğreniniz, amelsiz ilmin hiçbir değeri yoktur. Sefihlerin işi rivâyet, hakikî âlimlerin hâli riâyettir."
Süfyan Sevrî (ra)
(
İslam Düşüncesinin Yapısı, s. 133)
Hikmet, muhibb-i hikmet olmayan kişilerle meşkûn bir diyarda ikamet etmez, oradan göçüp gider ve gitmiştir de.
Sayfa 222 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
İbn Haldun
Bir ilim dalında çok eserin yazılması, o ilmin öğrenilmesine engel olur.
Sayfa 171 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
"İslâm'da düşünce, taklidî imandan tahkikî imana ulaşmak için bir vesiledir."
Kelâmcıların anladıkları mânada akıl, bir bakıma nassa dayanan ve nasların ruhunda mevcut olan akıldır. Felsefede anlaşılan akıl gibi nass karşısında tamamen serbest hareket eden, icabında nasları reddetmek veya dini baştan sona kadar yeniden yorumlama yetkisine sahip olan bir akıl değildir. Fakat Selefiyede olduğu gibi her noktada nassa tabi olan bir akıl da değildir.
Sayfa 85 - Dergah YayınlarıKitabı okudu
Hafız-ı şirâzî diyor ki:
Kıymet-i dürr-i girânmâye ci daned avâm
Hafızâ, gevher-i yekdanemedih cüz be-havâs!
(Değeri yüksek olan incinin kıymetini halk nereden bilsin?
Ey Hafız, kıymeti ağır ve yüksek olan cevherler münevverlerden başkasına anlatma.)
"Sözleri ve cümleleri,edebî üslûp ve ifade tarzlarının en güzeli en iyisi,en doğrusu ve en tesirlisi olarak Kur'an,muhatabını derhal etkiler,hislendirir,heyecanlandırı,bazan galeyana getirir ve coşturur.Onu adeta büyüler.İfadesindeki tılsımlı ve esrarengiz müessiriyet kabiliyetiyle hitap ettiği kişileri bazen düşündürür,bazen ağlatır,bazen de neselendirir.Adeta hitap ettiği şahısların -onlar farkına varmadan iradelerini ellerinden alarak akîdesini ve getirdiği hükümleri,-tabir caiz ise gayr-ı iradi ve gayr-ı ihtiyârî bir şekilde kabul ettirir.Cazibesine aldığı kişiler,kolay kolay bu tesirden kendilerini kurtaramazlar."
Sayfa 165Kitabı okudu
"İlmin zararı olmaz,zem ve inkâr eylemeyenler,zira bir şeyi kötüleyen ondan mahrum kalır."(Kâtip çelebi,Muzanu'l-hakk)
Sayfa 158Kitabı okudu