İslam Filozofu İbn-i Rüşd
Rızaeddin Bin Fahreddinİslam Filozofu İbn-i Rüşd Sözleri ve Alıntıları
İslam Filozofu İbn-i Rüşd sözleri ve alıntılarını, İslam Filozofu İbn-i Rüşd kitap alıntılarını, İslam Filozofu İbn-i Rüşd en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ademoğullarını terbiye etmek hususunda en kolay yol din olup dünyada medeniyet ve intizamı muhafaza etmek için din gibi güzel bir vesile olmaz.
İbn Rüşd:
Frenklerin övünerek itiraf ettiklerine göre, Avrupa'daki cehaletin kökünden kalkmasına ve her tarafa hatta mağaralarda iskân eden insanlara varıncaya kadar ilim güneşinin nüfuz etmesine en birinci sebep Hakim İbn-i Rüşd'ün telkin etmiş olduğu ilmi ile hürriyeti olmuştur.
Müslümanlar arasında son asırlarda İbn-i Bâcce, İbn-i Haldun, Buhârî, İbn-i Hazm, Ebu Hanife, Sibeveyh, Şafii, Fîruz Abadî, İbnü'l-Esîr, Malik, Fârâbî, Ahmed bin Hanbel, Fahreddin er-Râzî, Gazali ve diğerleri gibi kimselerin emsâlinin zuhur etmemesinin sebebi Allah'ın hazinesi tükendiğinden yahut Müslümanlardan istidat kalktığından değil, belki azim ile çalışıp çabalama yokluğundan ve âhiret ile dünyaya faydalı ilimleri öğretecek mektepler bulunmadığından ve Kur'ân ile hadislerin ahvâl ve zamana ve es râr-ı tabiiyyeye tatbik edilmeyerek körükörüne ted ris edildiğindendir. Amelsiz, tatbik etmeksizin kuru sözler okutmakla adam yetişmez.
Son
Son bir yıldır bu olayın meraklısı olarak hâlâ öğrenemedim!
On beş-on altı yaşlarında bulunan İbnü'l-Arabî, İbn Rüşd'ün dikkatini çekmiş, İbn Rüşd bu gençle tanışmak için babasından görüşme talebinde bulunmuştu. İbnü'l-Arabi, felsefi bakış açısıyla tasavvufi bakış açısının mukayesesi bakımından önemli semboller içeren bu görüşmede filozofun kendisine, "Senin keşif ve feyz-i ilâhide bulduğun şey mantığın (nazar) bize verdiği şey midir?" diye sorduğunu, ona hem "evet" hem "hayır" diye cevap verdiğini, "Bu 'evet ve 'hayır' arasında ruhlar yerlerinden, boyunlar cesetlerinden fırlar" deyince İbn Rüşd'ün benzinin sarardığını, titremeye başladığını, birden sanki elli yaş yaşlandığını söyler ve bu görüşmenin sonunda İbn Rüşd'ün, herhangi bir eğitim ve öğrenim görmeden bilgisiz olarak halvete girip de böyle bir bilgiyle oradan çıkan birini kendisine tanıttığı için Allah'a şükrettikten sonra, "Zira artık bu gibi hallerin erbabı kalmadı, biz hiç görmedik." dediğini, kendisinin de, "Allah'a hamdolsun ki işte biz bu zamanda bunlardan biriyiz." diye karşılık verdiğini kaydeder.
En bedbaht şakirdler onlardır ki, kendilerine (hilm) namıyla hiç bir bakımdan faydası olmayacak şeyler okutulur ve en nurlu olan dimağları zehirlenir ve ömürleri berbat olur.
Rızâeddin bin Fahreddin:
... dünyanın musibet ve kazalarını güneşi bir saatlik gelip geçici bir zaman için kaplamış bulut mesabesinde görüp kederlenmezler. Hakikaten Cenâb-ı Hakk'ın âlemlerin sonu olmayan ahvâlini tedrîsle esrâr-ı tabiat derslerine muttali olan kimseler için dünya musibetlerinin zerre kadar ehemmiyeti yoktur.
Gazzali derin bir denizdir
Cüveynî:
"Dostuna ihsan eden kimse, doğal bir hareketten başka bir şey yapmış olmaz; asıl fazilet ise, düşmanına ihsan etmektedir,"
Allah'ın zihnin dışında gerçekliğinin bulunduğunu ve mevcudiyeti zorunlu bir varlık (vâcibü'l-vücud) olduğunu belirtir. Allah'ın varlığı zâtının gereği yani kendindendir (bizatihi/lizâtihi), O'nun dışındaki varlıkların mevcudiyeti ise kendileri dışındandır (bigayrihi/ligayrihi).
Felsefe (akıl) burhanı kullanır, vahiy ise hem somut olandan hem de zihinsel olandan hareketle izahta bulunur. Aradaki ihtilaf, pedagojik değerlendirme ve farklı yaklaşımlardan kaynaklanmaktadır.