Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mahcup

Sabitlenmiş gönderi
Hayır kalbim Yorulmadın hayır hayır Yıkıl daha
Menziller - Aşka dair
Reklam
Bir insanın ölümlü oluşunu yaşamının her saniyesinde ayırt etmemesi tuhaftır. Onun ölmesi için mutlaka düşmanları olması gerekmez. Ne olursa olsun gene de kişi için bir ölüm nedeni bulunacaktır.
Baba Aprile, Amerika'nın başarısının büyük ailelerin ortaya çıkmasından kaynaklandığını ve en iyi sosyal sınıfın topluma karşı başlangıçta büyük suçlar işlemiş adamlardan oluştuğunu anlıyordu. Servet arayan böyle insanlar Amerika'yı kurmuş ve kendi kötü davranışlarını kırıntılara ayırıp unutulmaları için geçmişin tozları arasına katmıştı. Başka ne yapılabilirdi? Amerika'nın uçsuz bucaksız ovaları üç katlı bir yerleşimi akıllarına sığdıramayan o kızılderililere mi bırakılmalıydı? Hiçbir teknik yeteneğe sahip olmayan ve milyonlarca insanın bolluk içinde yaşamasına olanak sağlayan topraklara gerideki su yedeklerini akıtamayan Meksikalılar'a da Kaliforniya mı bırakılmalıydı?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Bu denli acımasız bir adamda nasıl olur da böyle insanca bir yüz olabilirdi?
Mahcup
Bir kitabı okumaya başladı
Omertà
OmertàMario Puzo
7.8/10 · 339 okunma
Reklam
112 syf.
10/10 puan verdi
İman ve Küfür Çizgisi
İman ve Küfür Çizgisiİmam Gazali
9.3/10 · 217 okunma
Bazı insanlar, tekfir meselesinde bilginin şeriattan değil akıldan alınmasının gerekli olduğunu zannetmişlerdir. Bundan dolayı Allah'ı bilmeyeni kâfir, O'nu tanıyanı da mümin olarak kabul etmişlerdir. ⁸⁸ Bunlara verilecek cevap şudur: Hakkında küfür hükmü verilen bir kimsenin kanının dökülmesini mubah görmek ve onun cehennemde ebedi olarak kalacağına hükmetmek şer'i bir hükümdür. 88: Akılla nassın çatışması halinde aklın esas alınması ve nassın buna göre tevil edilmesi gerektiğini savunan ilk kelamcılardan biri Cehm b. Safvân'dır. Ona göre bilgilerin tamamı akılla bilinebilir ve akıl sayesinde vacip olabilir. Cehm b. Safvân, tâbiin döneminde yaşamasına rağmen hiç hadis rivayet etmedi. Cebr meselesindeki bid'ati ilk kez Tirmiz şehrinde o ortaya çıkardı. Kendisi ezeli sıfatların reddi konusunda Mu'tezile ile aynı görüşe sahipti.
12. Bölüm - Tekfir Şer'î (Fıkhî) Bir Hükümdür
Peygamber Efendimiz'e (sallallahu aleyhi vesellem] "Şerhu's-Sadr" (hakiki anlamda kalp huzuru) meselesi sorulduğunda, "O, mümin kulun kalbine atılan bir nurdur" buyurdu. Bunun üzerine, "Peki, bunun alameti nedir?" diye soruldu. Şöyle buyurdu: "Aldanma yurdundan uzaklaşıp, ebedilik yurduna yönelmektir. "⁸²
82: Beyhaki, Şuabü'l-İmân, nr. 10552; Hakim, el-Müstedrek, 4/311: İbn Ebû Şeybe, el-Musannef, 13/221. - 10. Bölüm - Taklit Ehli Olan Avamın Durumu
Şu apaçık bir gerçektir ki; her kim Resûlullah'ın (sallallahu aleyhi vesellem) getirdiklerine ve Kur'ân-ı Kerim'in ihtiva ettiği hususlara kesin bir inançla iman ederse, o kişi her ne kadar delilleri bilmese de mümindir. Hatta kelami delillerle elde edilen iman çok zayıftır ve herhangi bir şüphe ile sarsılmaya mahkûmdur.
10. Bölüm - Taklit Ehli Olan Avamın durumu
9,2bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.