İslam Hukuk Düşüncesinde İktidar ve Meşruiyet

Abdurrahim Şen

İslam Hukuk Düşüncesinde İktidar ve Meşruiyet Gönderileri

İslam Hukuk Düşüncesinde İktidar ve Meşruiyet kitaplarını, İslam Hukuk Düşüncesinde İktidar ve Meşruiyet sözleri ve alıntılarını, İslam Hukuk Düşüncesinde İktidar ve Meşruiyet yazarlarını, İslam Hukuk Düşüncesinde İktidar ve Meşruiyet yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
213 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
30 saatte okudu
Ezber bozan âlim.
Bu kitap üç ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde iktidar/velâyet-i âmme ve meşruiyet kavramlarının mahiyeti ele alınmış, iktidarın meşruiyeti akit teorisi çerçevesinde incelenmiştir. Meşru bir iktidarın kurulması için gerekli şartlar; biat akdi, akdin tarafları ve konusu bağlamında fıkıh ve kelâm âlimlerinin görüşleri çerçevesinde
İslam Hukuk Düşüncesinde İktidar ve Meşruiyet
İslam Hukuk Düşüncesinde İktidar ve MeşruiyetAbdurrahim Şen · Klasik Yayınları · 20203 okunma
Müslüman toplumlar kendilerini bir ümmet yapan ve diğer toplumlardan ayıran şeriatın, ilişkilerini tanzim eden bir hukuk düzeni olarak tatbik edilmesini ve İslam ülkesinin güvenliğini temin ederek tarih sahnesinde kendilerini var edecek unsurlar olarak gördükleri için bu devletlere itaat etmişlerdir.
Sayfa 159 - KlasikKitabı okudu
Reklam
Güç adalet için olduğu gibi Adalet de güç içindir.
Sayfa 156 - KlasikKitabı okudu
Titretti yine Rû-yi zemin Arş-ı semâyı!
Dönemin Mısırlı tarihçisi İbn lyas (ö. 930/1524) Sultan Selim Halep'i aldıktan sonra Abbâsî halifesi III. Mütevekkil-Alellah'ın, beraberinde Şafii, Mâliki ve Hanbeli mezheplerinin kadıları olduğu halde sultanın huzuruna getirildiği ve sultanın halifeye tazimde bulunduğunu nakletmektedir. İbn lyas'ın aktardıkları içinde dikkat çekici
Sayfa 128 - KlasikKitabı okudu
Osmanlı hükümdarlarının meşruiyeti sadece hilafet görevlerini yerine getirebilecek yegâne güç olmalarıyla ilgili değildir. Henüz hilafet Osmanlı'ya intikal etmeden önce Mısır ve Şam uleması, ayan ve eşrafı dört mezhebin kadıları, Yavuz Sultan Selim'e biat etme, Mısır ve Şam beldelerini Osmanlı'ya ilhak etme taleplerini defaten sultana arz etmişlerdir. Abdullah b. Rıdvân'ın (ö. 1049/1639) Târihu Mısır adlı eserinde aktardığına göre Mısır uleması Mısır'a gelen her Osmanlı elçisiyle gizlice görüşür, Memlük Sultanı Kansu Gavri'nin cevr ü cefasından ve Memlük idarecilerinin şer-i şerife itibar etmediklerinden, Çerkez askerlerin yol kesicilik yaparak Müslümanların mallarını haksız yere müsadere ettiklerinden şikâyet ederek Mısır'ı ilhak etmesi için Osmanlı sultanına ricada bulunmuşlardır. Halep halkının Memlük Sultanına olan nefreti o boyutlara varmıştı ki, Memlük ordusu Osmanlı ordusuyla çarpışmak üzere Mısır'dan Şam'a doğru ilerlerken Halep'ten geçtikleri sırada halk, "Allah sana zafer versin, Sultan Selim " şeklinde desteklemişlerdir.
Sayfa 128 - KlasikKitabı okudu
Dünya işlerinin düzene konulması, can ve mal güvenliğinin temin edilmesi ancak kendisine itaat edilen bir Sultan/Hâlife ile gerçekleşir.
Sayfa 117 - KlasikKitabı okudu
Reklam
52 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.