Burada en yaygın olarak okunan Avrupa edebiyatının çoğuna birazdan yakından bakın; işte o zaman, erkeğin bu dünyadaki hayatının gâyesinin, kadın
aşkı -ideal biçimde erkeğin birden çok denemeden sonra keşfettiği, tek, seçilmiş bir kadına âşık olması- olduğunu göreceksiniz. Bir kadın keşfedildiğinde [âşık olunacak bir kadın nihayet bulunduğunda], okuyucu, iki kişi arasında “ruhların birleşmesi”nin gerçekleştiğini varsaymaya itilir.