İslam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü kitaplarını, İslam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü sözleri ve alıntılarını, İslam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü yazarlarını, İslam Öncesi Türk Tarihi ve Kültürü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Türgeşler (!) uzun zaman Arapların Türkistan'a ilerlemisini durdurmuşlardır. Ayrıca, Türgeşler, Türklerin şehir ve kültür hayatını benimsemesinde ve batıdaki Türk nüfusunun artmasında büyük rol oynamışlardır..
Türgeşler! : Batı Göktürklerin bir kolu olan Türgeşler'in ilk yerleşim alanları Altay Dağlarının güney batı etekleridir. On boy halinde yaşarlar..
Çin, ayrıca, ticaret yoluyla Hun ülkesine bol miktarda ipek ve lüks eşya gonderek, Hun topluluklarını rahata ve zevke alıştırıyordu. Halbuki rahat ve zevk düşkünlüğü, atlı-göçebe ve akıncı hayat tarzına tamamen aykırı idi.
"Hunlar atlarına hemen yapışırlar, bu atlar çok zorlu olsalar bile. Atlarından gündüz ve gece boyunca alış-veriş yapan, yiyen-içen ve dar boyunlarına boyunduruk vurulan atlar serbest bırakılınca uyurken gördükleri rüyalara ortak olan tek millettir. Ağırlıklı konular hakkında özen gösterildiğinde, bu konuda at sırtında istişare ederler."
Elbise rengi olarak siyah(kara), Türkler tarafından pek tercih edilmemiştir. Bunun çeşitli sebepleri vardır. Örneğin "Keşiş elbisesi" Türklere her çağda ters gelmiştir. Bu yüzdendir ki Kırım Türkleri bile keşişlere "kara donlu" demişlerdi.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Avrupa içlerine ilerleyen Türkler "İslam'ın kılıcı" sayılırken, Macarlar da "Hristiyanlığın Kalkanı" diye anılmışlardır.
Maveraünnehir ve Horasan halkı, et ihtiyacını Türklerden satın aldıkları koyunlardan sağlamaktaydı. Özellikle "en seçkin ve en lezzetli koyun eti, Oğuzlardan ithal edilen koyunların eti idi."
Çinlilerin acı baklayı Türklerden almış olmaları kuvvetle muhtemeldir. Zira Çin Yıllıkları'nın kayıtlarına göre Çin'de yetiştirilen bir çeşit baklaya "Hun veya Uygur baklası" adı verilmekteydi.
İkinci Göktürk Devleti'nde İnal Hakan (716-?) İç karışıklıkları önleyemediği gerekçesi ile tahttan indirilmişti. Eski Türklerde tahttan indirilmeyi gerektiren günah, töreyi terk etmekti.
"Türkler, sosyal hayatta babadan oğula geçen, yani ırsi bir liyakat tanımazlardı. Her genç toplumdaki yerini ve hatta adını kendisi kazanmak zorundaydı. Mesela Oğuzlar, bir kahramanlık göstermeden çocuklarına ad bile vermezlerdi; yani onu sosyal bir varlık olarak kabul etmezlerdi."
"Âdet bakımından Çin İmparatorluğu, Göktürk Kağanlığı ile aynı değildir. Göktürkler Çin topraklarını ele geçirseler bile orada yaşayamazlardı. Nitekim Mete'nin hatunu da Çin'i elde etmiş olsa dahi orayı idare edecek gücü kendinde bulamayacağını Hun hükümdarına söylemişti."
"...Hunlar atlarına hemen yapışırlar, bu atlar çok zorlu olsalar bile. Atlarından gündüz ve gece boyunca alış-veriş yapan, yiyen-içen ve dar boyunlarına boyunduruk vurulan atlar serbest bırakılınca uyurken gördükleri rüyalara ortak olan tek millettir. Ağırlıklı konular hakkında özen gösterildiğinde, bu konuda at sırtında istişare ederler."