Sihir Sihir'in Çeşitli Manaları:
Sihir sözü Araplarca: bir şeyi çekip çevirmek, değiştirmek yerinde kullanılır.
Sihir, Lügatta: sebebi gizli ve ince olan şeye,
Şeriatta da: sebebi gizli olan ve aslına uymayan, gözbağcılık, düzenbazlık, oyunculuk biçimindeki şeye denir.
Sihir; kötü kişilerde görülen, itiraz ve red edilmesi güç olmayan olağanüstü işler diye de tarif edilir.
Sihir'in Türkçe de karşılığı, büyü ve cadılıktır.
Sihir, aslında, insanın Akciğerine vurarak sersemletmek manasına masdar olup sonradan cadılıkta kullanılmıştır.
Akciğere ve *Hulkumun ucuna da, seher denir.
Sihir sözünün, Akciğere işletmek manasına olarak bundan alınmış olduğu sanılır.
Hz. Süleyman (A.s.) Devrinde Sihir.
Hz. Süleyman (A.s.) devrinde de, sihirbazlık çok yaygındı.
Hz. Süleyman (A.s.), bu hususta yazılan kitapları toplattırıp onları bir sandık içinde kürsüsünün altına gömdürmüştü.
Hz. Süleyman'dan (A.s.) sonra bu kitaplar ortaya çıkarılarak
'' Bu ALLAH 'ın (c.c.) Hz. Süleyman'a (A.s.) indirdiği, onun da, halktan esirgediği, gizlediği ilimdir.''
Dediler ve onu din edindiler.
*Hulkum: İnsan veya hayvan boğazı. Ağızdan mideye giden yol.
[ İbn-i Esir-Nihaye, c.1, s.346; Ebül'Baka-Külliyat, s.206; Fahrürrazi-Tefsir, c.3, s.305; Bedrüddin Ayni-Umdetülkari, c.1, s.277; Asım Efendi-Kamusul'muhit Tercemesi, c.2, s.382 ]