Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İslam'da Aklın Önemi ve Sınırı

Ahmed Yüksel Özemre

İslam'da Aklın Önemi ve Sınırı Sözleri ve Alıntıları

İslam'da Aklın Önemi ve Sınırı sözleri ve alıntılarını, İslam'da Aklın Önemi ve Sınırı kitap alıntılarını, İslam'da Aklın Önemi ve Sınırı en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Önsöz
Bu kitap "dinin ve "diyânet"in bâzı vecheleriyle ilgili incelemelerimden oluşmaktadır. Bu incelemeler, öncelikle, aklın: 1) Kur'ân ve Sünnette göre önemini belirtmeğe, 2) Kur'ân ve Sünnet'i sorgulayan bir konumda olamayacağını göstermeğe, aksine 3) Onlar'ın hizmetkârı olması gerektiğini ve sınırının da bu olduğunu ortaya çıkarmağa yöneliktir. Bu bakımdan incelemelerimi hep Kur'ân ve Sünnet'e dayandırmağa ve sonuçları da bu temellerden hareketle çıkarmağa çalıştım. Ne yazık ki pekçok kimse "din" ile "diyânet" kavramlarını karıştırmaktadır. Hele İslâm söz konusu olduğunda, Kur'ân aracılığıyla ilkeleri vahyedilmiş ve Hz. Peygamber'in Sünnet'iyle de muâmelâtı belirginleşmiş olan İslâm'ın, yüzyıllar boyunca: 1) siyâsî, 2) fikrî, 3) sosyolojik ve 4) psikolojik sebeplerden ötürü (yâni kısacası nefsânî dürtüler sonucu) geçirmiş olduğu "görüntü değişimi" insanları aldatmaktadır. Bunun sonucunda da insanların bir kısmı İslâm'ın bugünkü görüntüsünü doğuran diyâneti İslâm'ın temel ilkeleriymiş gibi, vahyedilen din sanki buymuş gibi anlamaktadırlar. Bu kavram kargaşası da çoğu sefer isâbetsiz hayâl kırıklıklarına, infiallere, vehimlere ve tepkilere yol açmaktadır.
Sayfa 7 - Denge yayınları Mayıs 1996
Önsöz
Bu kitap, hiç bir aşırılığa kaçmayan ve olabildiğince objektif kalmayı fazîlet addeden bir İslâmî eğitim sistemi içinde yetişmiş, ömrünün kırk yılını pozitif ilimlerde reşîd öğrenciler ve hayrülhalef ilim adamları yetiştirmeğe adamış, Türkiye'nin ilk ve son Teorik Fizik Kürsüsü'nün yaklaşık onbir yıl Kürsü Başkanlığını yapmış, Türkiye'nin ilk atom mühendisi olan ve bütün ömrü boyunca da İslâm ile ilmin kesinlikle çelişik olmadığım tahkik ve tesbit etmiş bulunan bir emekli üniversite profesörünün bu konuyla ilgili incelemelerini, tesbitlerini, ümitlerini ve tepkilerini dile getirmektedir, o kadar! Prof Dr Ahmed Yüksel Özemre Üsküdar, 9.6.1993/18.5.1995 (18 Zilhicce 1413 / 18 Zilh. 1415)
Sayfa 8 - Denge yayınları Mayıs 1996
Reklam
Din zibidisi": her şeyi bid'at; herkesi mezhebsiz, kâfir ve dolayısıyla cehennemlik görür ve ilân ederse kendisinin Cennet'lik ve hattâ evliyâ olacağını vehmeden; din ile diyâneti temyîz edemeyen; Cenâb-ı Hakk'ın rahmetinin vüs'atini akletmekten âciz, tahammülsüz bir meczubtur. "Diyânet zibidisi": dinin emirlerini tebliğ edecek yerde lâdinî emirlere tâbî olan bir münâfıktır. "Tarîkat zibidisi": vehmini İlm-i ledün zanneden da'vâ sâhibi bir hamervahtır. "Şeyhlik zibidisi": kendisinde tecellî etmiş(!) "Hikmet"den(!) ötürü şer'î sorumluluklardan berî olduğunu vehmeden bir sapıktır. İlâhiyat zibidisi: ictihad kapısının yalnızca kendisine açık olduğunu ve ettiği her herzenin nass gibi kabûlünü bekleyen bir münâfıktır." s. 267-270
Sayfa 267