En Eski İslam’da ve Mesih İnancı’nda Günah ve Bağış Sözleri ve Alıntıları
En Eski İslam’da ve Mesih İnancı’nda Günah ve Bağış sözleri ve alıntılarını, en eski İslam’da ve Mesih İnancı’nda Günah ve Bağış kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Günah, kalbini araştıran, atalarının geçmişine bakan her insanın kabul ettiği bir gerçektir. Tanrısal duyuruların ışığından mahrum olanlar bile günahlarını hissetmekte, eksikliklerini, manevi olarak yüklendikleri görevleri yerine getirmekten aciz olduklarını itiraf etmektedirler."
"Augustin, Kutsal Kitap'ın Adem'in düşüşü ve günahın irsi oluşu hakkındaki öğretisini şöyle açıklar:
'Tanrı, insanı aslında bilgi, doğruluk ve kutsallık bakımından kendi biçiminde, özgür ve ölümsüz olarak yarattı. Ona iyiliği ve kötülüğü seçebilme, manevi doğasını ortaya koyma gücü yanında tüm yaratıklar üzerinde de yetki verdi.
Adem, İblis tarafından denendiği sırada kendi seçimi ile günah işleyince yaratıldığı doğadan düşmüştür. Bunun sonucu kutsal biçimini yitirmiş, tüm doğası bozulmuş, ruhsal iyiliğe ilgisiz ve karşı, bedensel ölüme mahkum, hem bu yaşamın, hem de sonsuz ölümün tüm kötülüklerine maruz kalacak ruhsal bir ölüye dönüşmüştür.
Adem'in isyanı sonucu karşılaştığı durumun aynısı olan bugün insanlığı başına gelenler tek bir yolla açıklanabilir: Adem ve soyu arasındaki temsili birlik. İnsanoğlu, manevi yönden bozuktur. Tanrı'nın özünden yoksun olup yargı içinde doğmaktadır. Bu irsi öz bozukluğu, gerçekte günahın doğasındandır. Ancak fiili günah değildir.
Adem'in günaha düşüşü sonucu gerçekleşen insan doğasındaki bozulma ve öz doğruluğun yitirilmesi, Adem'in ilk günahının cezasıdır. Yeniden doğum için yapılan çağrı Kutsal Ruh'un olağanüstü işidir. İnsan burada yapıcı(aktif) değil, edilgendir. İş kesinlikle Tanrı'nın iradesine bağlıdır. O halde kurtuluş yalnızca Tanrısal kayranın(lütfun) eseridir."
"İyi işler(salih ameller) yapılması gereken zorunlu ödevler olmasına karşın geçmiş günahlarımızı karşılama hakkını bize veremez. Bir başka deyişle, geçmiş günahlarımızın affına vesile olamaz."
Bunun üzerine Muhammed, 'Allah, itaate on sevap, isyana da bir kötülük muamelesi yapacağım, dedi. Buna göre, kim bir kötülükle cezalandırılırsa, on sevaptan bir azalacak, geriye dokuz sevap kalacak' diye karşılık verdi.''
Yılan, Şeytan'ı yutarak onu cennete soktu. Yılan cennete girer girmez, Şeytan çıkıp ortalığı ayartmaya başladı. Bu yüzden yılan lanetlendi, ayakları düştü, karnı üzerinde yürümeye başladı, rızkı topraktan kılındı ve Adem oğullarına düşman oldu.
''Sadakaları açıkça verirseniz, ne güzel! Eğer onları, yoksullara gizlice verirseniz, bu sizin için daha iyidir. Allah da bu sebeple sizin günahlarınızı örter''
''Kıyamet günü adalet terazileri kurarız; hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılamaz. Hardal tanesi kadar bile olsa yapılanı ortaya koyarız. Hesap gören olarak biz yeteriz.''