Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
“Gitdü ol mehru yanımdan yüz cefa kaldı mene Cevri bilmen kim bela-yı münteha kaldı mene Ey peri çoh işve-i hüsnine mağrur olma kim Mülk-i fani sanmagıl kim ne sana kaldı mene Ta kim ol hurşid-i ruh gitdi gözimden mu’teki Gözyaşım anın yüzinden aşna kaldı mene...’’
Sayfa 294 - Şah İsmayılKitabı okudu
"Bu dünyada huzur nerede vardı ki?"
Sayfa 75 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Hepiniz kendi cenaze namazlarınızı kıldınız, öldünüz ve kurtuldunuz, öldürün şu dünyayı! Şu dünyayı öldürmenin zamanı geldi. Bunu size Resulullah’ın kutlu soyundan Şeyh Cüneyd söylüyor. Da­ha kim söyletiyor, Allah en iyisini bilir.”
Sayfa 36
"Trabzonlular yine biliyorlardı ki, hepsi elbirliğiyle yıllardır devasa büyüklükte bir tek atmacayı daha beslemekteydiler. Bu atmaca, yıllardır buraya tünemişti ve buradan, yani dünyanın tepesinden aşağıda olup bitenleri gözlüyordu. Elbirliğiyle besledikleri bu atmaca, Osmanlı şehzadesi ve Trabzon Sancakbeyi Selim`den başkası değildi."
Sayfa 270 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Aynaya niye bakarsınız? Üstünüzü başınızı düzeltmek için. Hor görmeden, dikkatle ve eksik bulmak, güzeli görmek için bakarsınız. Mümin, müminin aynasıdır. Öyleyse birbirinize öyle bakın. Birbirinizi kızıl serpuştan tanıyın. Teferruata değil, öze bakın. Öze giden yol gözden geçer, göze bakın."
Sayfa 37 - Everest YayınlarıKitabı okudu
"Öğrenmesi gereken ne kadar çok şey olduğunu düşündü."
Sayfa 95 - Everest YayınlarıKitabı okudu
Reklam
1487 temmuzunun en sıcak günüydü, ayın 17'siydi. O gün, zaten tedirgin edici bu doğumlara, daha tedirgin edici bir yenisi eklendi. Müneccimler, bu artık olağan karsiladiklarindan da daha çoğunu hissettikleri tedirginliğin verdiği duygularla, suya baktılar, kuma baktılar, sayılarla oynadılar , yıldızlara ve aya çevirdiler gözlerini. Hemen hepsi bir konu üzerinde anlaşmışlardı. Nevzat, bu tedirginlik verici küçük bebek, aynı etkisi altındaydı, onu her şeyden çok ay etkileyecekti.
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.