Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası

John J. Mearsheimer

En Yeni İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası Sözleri ve Alıntıları

En Yeni İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası sözleri ve alıntılarını, en yeni İsrail Lobisi ve Amerikan Dış Politikası kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Yorumsuz
Her şeyden önce, Yahudilerin kendi devletlerini kurmak için Filistin'den göç ettiklerinde, orada yerleşik durumda bulunan Arap nüfusuna karşı yumuşak davranmaları nasıl mümkün olabilirdi? Amerika ve Kanada'yı kuran Avrupalların bu topraklarda yaşayan yerlilere karşı ciddi suçlar işlemeden bunu başaramadıkları gibi, Siyonistlerin de Filistin'de onların gelişini istemeyen ve direnç gösteren Filistinlilere karşı benzer suçlar islemeden bir Yahudi devleti kurmaları mümkün degildi.
İsrail lobisinin faaliyetlerini konuşurken onun en güçlü silahından bahsetmemek olmaz. Anti-Semitizm suçlaması İsrail'in politikalarını eleştiren ya da İsrail yanlısı grupların Amerikan Orta Doğu politikası üzerinde önemli bir etkisi olduğunu düşünen herkesi bekleyen bir silahtır. Aslında İsrail lobisi diye bir şeyin varlığından bahsetmek bile hemen böyle bir suçlamayı getirecektir.
Reklam
Kısacası, İsrail yanlısı grup ve şahıslar, kampüslerde tartışmaları etkilemek için öğrencilere, profesörlere, idarecilere ve bizzat eğitim programlarına karşı çok boyutlu bir kampanya yürütüyorlar. Üniversiteler üzerindeki bu çabaların Kongre ve bat ta medya üzerinde olduğu kadar başarılı oldukları söylenemezse de tamamen başarısız olduklarını da söylemek zordur.
Medya Mesajdır
İsrail hakkında olumlu kamuoyunu sürdürmenin en önemli yolu büyük medya kuruluşlarının İsrail ve Orta Doğu'yla ilgiliya yın politikalarının her zaman İsrail yanlısı olmasını temin etmek ve Amerikan desteğini herhangi bir şekilde sorgulamamaktır. İsrail hakkında bazı ciddi eleştiler ABD' de geniş halk kesimlerine ulaşsa da Amerikan
Hülasa, kendisini 'ABD'nin İsrail yanlısı lobisi' olarak tanıtan AIPAC'ın Kongre'de tartışılmaz bir ağırlığı var.5ı Amerikan dev letinin üç organından biri İsrail'i destekleme konusunda son derece kararlıdır. Orada ABD'nin İsraille ilişkileri hakkında, bu konu bütün dünya için ne kadar önemli olursa olsun, hiçbir tartışmaya yer yoktur. Senatör Emest Hollings'in 2004' de görevinden ayrılırken söylediği gibi, 'AIPAC'ın size verdiğinin dışında İsrail hakkında hiçbir politikanız olamaz.'52
İsrail lobisinin etkili oluşunun çok önemli bir nedeni Amerikan Kongresi üzerindeki nüfuzudur. Dünyadaki bütün diğer ülkelerin aksine İsrail, Kongre'nin bulunduğu Capitol Hill'de her türlü eleştiriden muaf tutulmaktadır. Kongre genellikle çok tar tışmalı mevzuları ele alır ve birçok farklı görüşü içinde barındırırken İsrail'e gelince eleştiriden uzak durulması oldukça dikkat çekicidir. Mevzu ister kürtaj olsun, isterse silahsızlanma, pozitif ayrımcılık, eşcinsel hakları, çevre, ticaret politikaları, sağlık, göç men sorunları ya da devlet yardımları gibi çeşitli konular olsun, Capitol Hill'de tartışmalar son derece canlıdır. Ancak mevzu İsrail'e gelince, en keskin muhalifler sessizleşmekte, ortada hiçbir tartışma bulunmamaktadır.
Reklam
Lobiyi oluşturan grup ve şahıslar ABD'nin İsrail'e desteğini teşvik etmek için temelde iki strateji izliyorlar. Bunların başında Washington' daki siyaset yapım sürecini etkilemek geliyor. İkinci olarak, bu örgütler İsrail hakkındaki kamusal söylemin İsrail lehine olmasını ve İkinci ve Üçüncü bölümlerde incelenen stratejik ve ahlaki nedenlerin desteklenmesini temin için ellerinden geleni yapıyorlar.
İsrail lobisi neden bu kadar etkilidir? Bunun bir nedeni Amerikan siyasi sisteminin son derece açık olması. Amerika parça lanmış bir idare tarzına, iyi oturmuş bir fikir özgürlüğü geleneğine ve seçimlerin son derece pahalı olduğu ve kampanya ba ğışlarının son derece gevşek bir şekilde teftiş edildiği bir sisteme sahiptir. Bu ortam farklı gruplara politikayı etkileme konusunda farklı yollar açar. Çıkar grupları istedikleri adayların seçim kampanyalarını destekleyebilir ve görüşlerini beğenmedikleri adayların yenilmesine çalışabilirler. Aynı çevreler seçilmiş temsilcilerin ve hükümet üyeleri nezdinde lobi faaliyetlerinde bulunabilirler ve kendi destekçilerinin kilit siyasi mevkilere atanmasını sağlayabilirler. Ayrıca, çıkar gruplarının önünde kamuoyunu şekillendirmek için türlü yollar bulunmaktadır: Görüşlerine sempati besleyen gazetecileri destekleyerek kitap, makale ve yorumların yayınlanmasını sağlayabilirler; bu arada, farklı görüşleri savunanları küçük düşürme ve dışlama çabalarına girebilirler. Son derece yüksek motivasyona ve gerekli maddi imkanlara sahip bir çevre için politikayı etkilemenin türlü yolları bulunmaktadır.'"
İsrail Batı Şeria ve Gazze'yi 40 yıldır işgal altında tutuyor. Tarihçi Perry Anderson'ın ifadesiyle, bu işgal 'modern tarihteki en uzun resmi askeri işgal'dir.102 İşgal başladığında, Benny Morris'in izah ettiği üzere, İsrailliler 'bu işgalin son derece "aydın" ve "iyiliksever" bir işgal olduğuna, dünyanın daha önce gördüğü diğer askeri işgallerden nitelik olarak farklı olduğuna inanıyor ve dünyaya bunu söylüyorlardı. Ancak gerçek bunun tam tersiydi. Bütün diğer işgaller gibi, İsrail işgali de acımasız güç kullanımına, zulüm ve korkuya, işbirlikçilik ve ihanete, dayak ve işkence odalarına, gündelik hadiseler haline gelen yıldırma, aşağılama ve hileye dayaniyordu.'103
Ariel Şaron ve Ehud Olmert'e göre, İsrail Silahlı Kuvvetleri 'dünyadaki en ahlaklı ordudur.'90 İsrail'in davranışının bu şekilde tanımlanması başlı başına bir efsanedir. Bu, Ku düs eski Belediye Başkan Yardımcısı Meran Benvenisti'nin deyimiyle, İsrail'in 'kutsal anlatımı'nın bir parçasıdır.9ı İsrailli bilim adamları erken dönem Siyonistlerinin Filistinli Araplara karşı as la iyi niyetli davranmadıklarını anlatıyor. 92 Filistin'in Arap sakin leri Siyonist işgale direndiler ve bazen Yahudileri katledip, evlerini imha ettiler. Ancak bu direniş Siyonistlerin onların kendi yurdunda bir devlet kurma planlarına karşı anlaşılır bir hareketti. Ben-Gurion çok açık sözlü olarak 1937 yılının Haziran ayında şunu ifade ediyordu: 'Eğer bir Arap olmuş olsaydım, bugün gerçekleşmekte olan ve yarın Filistin'i Yahudi devleti haline getire cek göç hareketlerine karşı kızgın ve çaresiz bir şekilde direnişe geçerdim.'93 Siyonistler şiddetli ve çoğu zaman zalimane bir şekilde karşılık verdiler. Bu dönem boyunca her iki taraf da ahlakı açıdan birbirinden üstün değildi. Aynı bilimsel kaynaklara göre, İsrail'in 1948'de kurulması katliam ve tecavüz gibi vakaların çok sık görüldüğü biliçli bir etnik temizlik eylemini içermiştir.94
Reklam
Ben-Gurion'un yakın dostu ve erken dönem Siyonistleri arasında önemli bir entelektüel olan Berl Katznelson ise dürüstçe ifade ediyor: 'Siyonist girişim bir işgal girişimidir. ' 80
İsrail'in kuruluşunun Filistin halkına karşı korkunç bir adaletsizlik teşkil ettiği gerçeği İsrailli yöneticiler tarafından çok iyi bilinmektedir. Ben-Gurion'un Dünya Yahudi Kongresi başkanı Nahum Goldmann'a 1956'da söylediği gibi, 'Eğer ben bir Arap lider olsaydım, İsrail'le asla barış yapmazdım. Bu çok tabiidir: Biz onların ülkelerini ellerinden aldık. Doğru, Tanrı bize bunu vaadetmişti, fakat bundan onlara ne? Bizim Tanrımız onların Tanrısı değil ki. Doğru, biz israil'den geldik, ancak bu 2000 yil önceydi.Bundan onlara ne? Anti-semitizmin, Nazilerin, Hitler'in, Auschwitz'in-onlarla bir alakası da yok. Onlar bir tek şey gördü ler: Biz buraya geldik ve ülkelerini çaldık. Bunu neden kabul etsinler ki?' 78 İs
Siyonistler uzun vadede yaşayabilir bir Filistin devletiyle yan yana varolmayı hiç istemediler, zira bu hedef onların bütün Filistin'i kapsayan bir Yahudi devleti kurma hayallerine aykırıydı. Siyonistler arasında Peel Komisyonu'nun bölme planına keskin bir muhalefet vardı. Siyonist lider David Ben-Gurion Siyonist dava arkadaşlannı bu planı kabule zar zor ikna etmişti. Siyonist lerin bu plana razı olmalarının nedeni Ben-Gurion'un bütün Filistin'i almaya niyetli olduğuna inanmalarıydı. Siyonist lider bu hususu 1937 yılının yazında Siyonist İdare Kurulu'na verdiği beyanatında vuzuha kavuşturuyordu: 'Devletin kurulmasının hemen ardından çok güçlü bir ordu kurulur kurulmaz, bölünmeyi reddedeceğiz ve bütün Filistin'e yayılacağız.' Aynı şekilde, Ben Gurion, oğlu Aınos'a şunu söylüyordu: 'Bir Yahudi devletini bü tün vatanı kapsamasa bile kurun. Geriye kalan toprakları zamanla alacağız. Almak zorundayız. '62
İsrail bugün Gazze ve Batı Şeria'da 3.8 milyon insanın hayatına hükmediyor ve işgal ettiği topraklarda yerleşimini sürdürüyor. İsrail 2005 yılının yaz aylarında Gazze' den resmen çekilmekle birlikte, orada yaşayan halk üzerindeki tahakkümünü sürdürüyor.50 Gazze'nin hava, deniz ve kara ulaşımı İsraillilerin kontrolünde, yani Gazze'deki Filistinliler fiili olarak bir hapishanede yaşıyorlar ve bölgeye sadece İsrail'in izniyle girip çıkabiliyorlar. BM'de üst düzey görev li Jan Egeland ve İsveç Dışişleri Bakanı Jan Eliasson 2006 yılının Eylül ayında Filistinlilerin bir 'kafeste yaşadıklarını' yazdılar. Bu durum sadece halkın ekonomik durumunu değil, aynı zamanda zihni ve fiziki sağlığını da etkilemektedir.5ı
İsrail'in yahudi kimliğini muhafaza etme ve Yahudi olmayanlara yasal eşitlik sağlamama kararlılığına ilaveten, İsrail'de ikamet eden 1.36 milyon Arap fiili olarak ikinci sınıf vatandaş durumunda yaşıyorlar. 2003 yılında bir İsrail resmi komisyonunun tespitiyle, İsrail bu insanlara karşı 'ihmalkar ve ayrimcı' politikalar uyguluyor.39
37 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.