Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İstanbullular

Buket Uzuner

İstanbullular Sözleri ve Alıntıları

İstanbullular sözleri ve alıntılarını, İstanbullular kitap alıntılarını, İstanbullular en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
duygularımın tamamı bu harika bir tercüme oldu.
“Çok genç ve safken arzulanan genç kızın, aklı ve düşünceleri olgunlaşıp, kendini ve dünyayı fark ettikten sonra tehlikeli ve düşman sayılması neden? Neden akıllı kadınların ancak nine olunca saygı görebilmeleri? Nedir kadının yaratıcı ve entelektüel zekasına karşı bu kıyıcı küçümseme? Nedir, nedir dişi cinsiyete bu dayatma, bu hor görme, bu ille kontrol etme hırsı ve çok derindeki güçlü kadın – sevmezlik? Yeryüzü uygarlığı, kadını kadınların çizmediği daracık bir alana hapsetmek konusunda neden hiçbir konuda olmadığı kadar kararlı ve büyük bir dayanışma içinde? Niçin bütün dinlerde negatif ve şeytan enerjileri dişil özelliklere bağlanıyor da savaşları, soykırımlarını, silahları, bombaları kadınlar yaratmıyor? Neden imparatorlar, tarihçiler, şehirciler ve peygamberler hep erkek? Kadın kime göre eksik, neye göre tehlikeli, zayıf ve duygusal? Eğer ideal kadın modelinin yalnızca bir zevk, hizmet, itaat ve üreme makinesi olarak işlev görmesi ve sonsuza dek de böyle kalması konusunda uluslararası bir konsensüs varsa, neden kadının kafasına beyin, göğsüne kalp koyarak yaratılmış olduğu konusunda bir açıklama yapılamıyor? İnsan zekâsının mantık kadar duygudan oluştuğu neden yalnızca ‘yapay zeka’ söz konusu olunca hatırlanıyor? Aslında bir adıda ‘kadın korkusu’ olan bu şiddet hangi yüzyıla dek devam edecek? İnsanlığı daima ikiye ayıran bu zulüm barikatlarını kırmak ve bölücü nefreti yıkmak için kaç yüzyıl daha bekleyeceğiz? Kırılıyoruz, yok oluyoruz, kaybediyoruz. Çünkü aslında kazanan taraf yok! Çünkü ruhun cinsiyeti yoktur ve asıl üzücü olan da budur!”
Sayfa 449Kitabı okudu
Peki, insanoğlu ne dereceye kadar bu derin samimiyetsizlik ve körleşme içinde yaşayabilir?
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Samimiyetle laubalilik arasındaki sınırın asla bilinmediği bir coğrafyada yaşamaktan yorgun düştüğünü söyler dururdu yıllardır.
Sayfa 189 - Şubat 2007Kitabı okudu
İnsan yaşadıkça, görüp geçirdikçe daha önce yapmam dediği neleri yapıyor, tükürdüğü neleri yalıyor, ahh, ah!
Olur mu canım! Hem aşktan korkup hem de Aşık olmaya can atmak? Hem yüzmek isteyeceksin hem de ıslanmayacaksın!
Sayfa 50 - Şubat 2007Kitabı okudu
+1111111
Bu adaletsiz ve tehlikelerle dolu dünyaya bir çocuk daha getirmek büyük haksızlık...
Sayfa 265
Reklam
Ama o sırada mutluydum ve mutlu olanların mutsuzlara göre en büyük avantajının tadını çıkartıyor, hayal kırıklıklarını görmezden geliyor, onları mutsuz olduğum zamanlarda canımı yakması için biriktiriyordum.
Sayfa 113 - Şubat 2007Kitabı okudu
Bir çocuk için sevgi ve güven her şeyden değerliydi ve bunlar için de sabit bir düzen ve çevre gerekiyordu.
Sayfa 118Kitabı okudu
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul! Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. Yahya Kemal Beyatlı
Şöyle doya doya sevinemiyorum be hocam ! Sanki büyük ikramiyeyi başkasının biletiyle kazanmış gibi bir eksiklik... bir huzursuzluk...Anlıyor musun ?
Sayfa 25
Reklam
... yapamıyorum çünkü daha bebekken öğretmişler, 'Erkek adam ağlamaz' diye. Bok ağlamaz! Ulan, erkek insan değil mi be? Eşek bile ağlıyor da neden erkek ağlamıyor, odun muyuz lan biz?
Sayfa 167
"Cesaret, zamanında kullanılmazsa bir intihar silahına dönüşür!"
Sayfa 43 - Şubat 2007Kitabı okudu
İnsan yaşadığı yeri sevmeden nasıl mutlu olabilir? Hayal kurmaya imkan vermeyen bir hayat hayat mıdır?
Ne kadar da ben...!
21. Yüzyılın Türkiye'sinde hala arkası olmayan düz vatandaşın işi zordu, uzundu, yorucu ve bıktırıcıydı.
“İnsan ancak kendine benzeyen bir şehre dönerken kendi hatalarını affetmeye benzer bir acı çeker...”
571 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.