Osmanlı İstanbul’unu ziyaret eden yabancı seyyahların en çok ilgisini çeken yönlerden biriside şehir sakinlerinin hayvanlara, özellikle de kuşlara gösterdiği yoğun sevgi ve ilgi olmuştur.
Osmanlı toplumunda özellikle kuşlara olan bu sevgi ve ilgi mimariye de yansımış ve Kuşevi adında bir mimari öğenin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Bulunduğu binaların malzemesinden (taş, tuğla veya ahşap) yapılan ve genellikle ustasının yeteneğini, becerisini, sanatının zarafetini ve işçilikte ulaştığı düzeyi gösteren kuşevleri, bünyesinde yer aldığı yapılara göre avlu duvarları, camiler, mescitler, kiliseler, çarşılar, darphaneler, dükkânlar, evler, hazireler, imarethaneler, kahveler, köprüler, kütüphaneler, medreseler, sıbyan mektepleri, türbeler ve benzer binalarda görülmektedir.
İstanbul’un 100 Kuşevi, kuşlar için yapılan evlerin mimarisinden konumuna ve işçiliğinden malzemesine hangi dönemlerde nasıl bir gelişim gösterdiğini anlatırken İstanbul’da kuş evlerini merak edenlere de bir gezi rehberi gibi kılavuzluk etmektedir.