İstanbul'un Tarihçesi ve Sure-i Fetih Tefsiri
Ömer Nasuhi BilmenEn Yeni İstanbul'un Tarihçesi ve Sure-i Fetih Tefsiri Sözleri ve Alıntıları
En Yeni İstanbul'un Tarihçesi ve Sure-i Fetih Tefsiri sözleri ve alıntılarını, en yeni İstanbul'un Tarihçesi ve Sure-i Fetih Tefsiri kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Gururundan sarhoş olan firavun....
Sayfa 114Kitabı okudu
Dünyaya perestiş eyleyenler
Nâdim olacaklar en nihayet
Sayfa 95Kitabı okudu
Bu yüksek ahlâk ise onları dünyaya hâkim kılıyor.
Sayfa 45Kitabı okudu
Evet, nimete şükretmek, nimeti artırır; nimetlere karşı nankörlük edip görmezlikten gelmek de, nimetin elden çıkmasına sebep olur.
Sayfa 29Kitabı okudu
Bu hisarın planı teberrüken peygamberimizin mübarek ismi olan Muhammed kelimesinin şekli veçhile yapılmış, mim harflerinin teşkil edeceği daireler üzerinde birer büyük burç vücuda getirilmişti
Sayfa 323
Hayırlı son, Allah'a karşı mesuliyet duygusu taşıyarak yaşayanlarındır
Bütün zerrât-ı kâinat, Allah Teala'ya tâzim ediyor, kendine has bir lisan ile Cenab-ı Allah'ı tesbih ve tenzihe çalışıyor
Artık layık mıdır ki, mahlukatın eşrefi olması lazım gelen insan, hallak-ı kerimini unutsun, ona ibadet ve taatte bulunmasın
Sayfa 60
Fetih: Lugatta "açmak" demektir. İstilahda: "Bir beldeyi adveten veya sulhen ele geçirmektir." Yani: Bir şehre harb ile veya harbsiz olarak zafer bulmaktır.
Sayfa 22
Mekke’nin Fethi
Ne büyük bir başarı! Ne büyük bir fetih ve zafer! İşte bunun içindir ki şanı yüce Peygamber Efendimiz (s.a.v) șehre girerken, muhteşem ordusunu gözden geçirmiş, kavuşmuş olduğu ilâhî yardımı düşünmüş, hemen mübarek başını Kasvâ adındaki devesinin eğeri üzerine koyarak o cömert olan Rabb'ine şükür secdesinde bulunmuş, sonra da, "Yâ Rabbi! Asıl yaşayış, ahiret yaşayışıdır" diyerek dünyevi fetihler ile mağrur olmadığını göstermiştir. Ne ruhanî bir an! Ne yüce bir secde-i şükran! Ne ulvî bir şükür secdesi!
Sayfa 148Kitabı okudu
Fetehna yani, "Biz fetih nasip ettik" fiilinin nesnesi,yani fethedilenin ne olduğu açıklanmamıştır. Bu nesnenin açıklanmayışındaki incelik ise,müjdesi verilen şeyin belirli bir fetih olmayıp,çok yönlü ve evrensel bir fetihler silsilesi olduğuna işaret olması içindir.
Sayfa 25 - Semerkand Yayınları
"Bâtıl hemişe bâtıl-u beyhudedir veli
Müşkil odur ki suret-i haktan zuhur ede."
"Batıl her zaman batıldır ve boşunadır,
ey dost!
Zor odur ki batıl olan hak şeklinde görüne."
Sayfa 55 - risale
Tevrat ve İncil' e de atıf yapılmıştır.
" Muhammed Allah'ın elçisidir. Onunla beraber bulunanlar, inkârlarcilara karşı sert, kendi aralarında ise pek merhametlidirler. Sen onlari rüku eder, secdeye kapanır bir halde görürsün. Onlar yüce Allah'tan yardim ve hoşnutluk dilerler. Yeryüzündeki nişaneleri secdelerinden ötürüdür. Bu onlarin Tevrat'taki vasiflaridir. Incil'deki misalleri de bir ekin gibidir ki, o ekin önceden bir filiz çıkarmış, sonra bunu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış da sapı üzerine dimdik durmuş. Ekincilerin hoşuna gidiyor. Onlarla nankörleri, inkârcıları öfkelendirmek için yüce Allah onlardan iman edip de salih işler işleyenlere bir mağfiret, büyük bir mükafat vaat etmiştir. Fetih suresi 29. Ayet )
Hak Teâlâ hazretleri, çok muhterem sevgilisini, Kur'ân-ı Mübîn ile, mucizeler ile, açık deliller ve parlak belgelerle, ilahî kanunlarla gönderdi. Mekke'nin fethi Hayber kalesi fethi sadece birkaçıdır
Mekke'nin Fethi
Mekke Fetih"i gerçekleşirken, Peygamberimiz s.a.s efendimiz ordusunu gözden geçirmiş, kavuşmuş olduğu ilâhi yardımı düşünmüş, hemen mübarek başıni Kasvâ adindaki devesinin eğeri üzerine koyarak o cömert olan Rabb'ine şükür secdesinde bulunmuş, sonra da, "Yâ Rabbi! Asıl yaşayış, ahiret yaşayışıdır" diyerek dünyevi fetihler ile mağrur olmadığını göstermiştir. Ne ruhanî bir an! Ne yüce bir secde-i şükran! Ne ulvî bir şükür secdesi
Zannımca herkesin merak ettiği bir husus olsa gerek...
Rüyalar zamana ve kişilere göre değişiklik gösterirler. Ve rüyalar çoğu defa nasıl yorumlanmış ise öyle gerçekleşir. Bu yönleri dikkate almak lazımdır. Nitekim bir hadis-i şerifte, "Rüya, yorumlanmadıkça bir kuşun ayağı üzerinedir. Yorumlanınca düşer. Onu kimseye anlatmayın, ancak görüş sahibi olacak derecede âlim kimselere ve sır saklayacak dostlara anlatınız" buyrulmuştur. Rüyayı herkese anlatilmamalidir. Onu ya dosta ya yoruma ehil görüş sahibi kimseye anlatılmalıdır.
Sayfa 145Kitabı okuyor