Ufacık çocukların yaptığı ayakkabılarla dolaşıyoruz. O çocuklar bu işi yapa yapa genç yaşta sakat kalıyor. Afiyetle içtiğimiz kahvenin yok fiyatına satın alındığını, birtakım insanların böylece açlığa mahkum edildiğini de biliyoruz.
Katiller kurbanlarına yaklaştıkça, onları öldürmeleri güçleşiyor. En zoruysa, kurbanıyla yüz yüze dururken öldürmek.
Ancak bugüne kadar hiçbir hükümetin, soykırım planından cinayeti işleyecek adam bulunamadı diye vazgeçtiği hiç görülmemiş.
Biriyle baş başa oturup bir kitabın sayfalarını çevirmek, arada bir özel yakınlık yaratabiliyor. Bu insanın tüylerini diken diken edecek kadar güzel bir duygu...
Bir toplumun "yeryüzünden silinmesi" olgusu sırf İncil'de tam yirmi yedi kere geçer. Dolayısıyla soykırım olgusu Batı kültürünün ayrılmaz bir parçası diyebilirsek de diğer kültürlerde de yaygın olduğunu görmekteyiz.