Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İsyan Günlerinde Aşk

Ahmet Altan

Öne Çıkan İsyan Günlerinde Aşk Gönderileri

Öne Çıkan İsyan Günlerinde Aşk kitaplarını, öne çıkan İsyan Günlerinde Aşk sözleri ve alıntılarını, öne çıkan İsyan Günlerinde Aşk yazarlarını, öne çıkan İsyan Günlerinde Aşk yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Bu ülke, dedi, bir cenaze evi gibi, hep ölüm hep ölüm... Ölüler değişiyor ama tutulan yas hiç değişmiyor... Hiç de değişmeyecek...
Din bir cemiyetin, hiç unutmayın, ahlakı ve vicdanıdır, dinini kaybeden bir cemiyet, ahlakını ve vicdanını da kaybeder... Öyle bir cemiyette hiç kimse hayat hakkı bulamaz kendine.
Reklam
Asker iktidarın tadını aldı mı bırakmaz bir daha, yeniçeri ayaklanmasına benzemez bu...
İnkişaf etmiş bütün milletler kadınlarını hür bırakmışlar, erkeklerle omuz omuza oralarda kadınlar, kadınlarını birer mücrim gibi evlere hapseden milletler ise inkişaf etmemişler, edememişler.
Güven
Hikmet Bey, Osman'a daha sonra, "Güven öyle tuhaf bir şey ki," demişti, "o duyguya sahip olduğunda duyduğun rahatlık, güvenin kendisini bile küçümsemene neden oluyor."
Sayfa 463 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Gönül işleri
Gönül işleri Ragıp Bey hiç zora gelmez... Biz günahı, başkalarının bulduğu yerlerde aramayız, bizim için günah Yaradan'ın yarattığına, bu arada kendine kötülük etmektir...
Sayfa 446 - Can YayınlarıKitabı okudu
İnsanoğlu
Beyoğlu'nun sanki yüzlerce yıldır orada yaşanmış entrikaların, aşkların, cinayetlerin esrarıyla hiç bitmeyen bir gölgeliğe gömülmüş caddesine girdiğinde, Pera'daki bütün sefaretlerin herhangi bir saldırıya karşı kendilerini emniyete alabilmek için bayraklarını çektiklerini gördü; üzerlerinde kartallar, haçlar, yıldızlar olan rengarenk bayraklar hafif bir rüzgarda nazlı nazlı kımıldıyorlar, hepsinde kutsal insan kanını temsilen kırmızı renk, ya bir çizgi, ya bir yıldız, ya bir salip olarak gözüküyordu. Tarih boyunca yapılan ve oralarda ölenlerin daha sonra gelenlerce unutulduğu savaşlarda akan kanların yok yere dökülmediğine insanları inandırabilmek içindi o kırmızılıklar ve tuhaftır ki, uzun direklerin ucundaki rüzgara teslim edilen o kumaş parçalarındaki parlak kırmızılar insanları, kanlarını akıtmanın gerekliliğine ve kutsallığına inandırmaya yetiyordu, Hikmet Bey'in dediği gibi: "Bu bile canını sorgusuz sualsiz veren insanoğlunun zavallılığından kuşkulanmak için kafiydi aslında."
Sayfa 303 - Can YayınlarıKitabı okudu
Günah
Günahı herkes biliyor Mösyö Hikmet, onun için sevabı arıyoruz, onun için günahtan böyle sakınıyor, en küçüğünün, en masum görünenin bile hayatımıza sızmaması için her gün dua edip Allah'a yakarıyoruz. Unutmayınız ki günahın en tehlikelisi, en basit ve en masum gözükenidir; insan, ruhunu büyük günahlara kapatabilir ama küçük günahlar, işte onlar, içimize sızacak bir yer her zaman bulabilirler.
Sayfa 23 - Can YayınlarıKitabı okudu
Padişah
Padişah, iktidarlarını aniden kaybeden insanlarda görülen kindar bir küskünlükle, kimsenin yüzüne bakmadan, ağır ağır arabadan inip yavaşça büyük kapıya yürüdü. Daima birisini sevmeye ve birisinden nefret etmeye muhtaç olan kalabalıkların bu iki duygusuna da cevap verip onların her zaman aç olan his dünyalarını varlığıyla doyuran bu çökük omuzlu adamın adımlarını sürüyüşünden, kendine ait olmayan bir kudret yayılıyor, mirasçısı olduğu altı yüz yıllık bir tarih ve halifesi olduğu bin üç yüz yıllık bir din, onun varlığını, yer yer lekelenmiş de olsa hala ilahi bir ışıkla aydınlatıyor, sadece görünmesi bile insanları engel olamadıkları bir biçimde derinden etkiliyordu.
Sayfa 12 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Kaçmaya çalışan mahkumlara hücre hapsi veririlir bilirsiniz;
Kaçmaya çalıştın mı, yakalandığında, kaçtığında sahip olduklarını bile kaybedersin; ben de kaçmayı becerememiş, kaçmaya çalışırken yakalanmış biri olarak devam edeceğim hayatıma.
“O, uzakta olan, kendisine gelmeyecek olan birini seviyordu ve aralarındaki tek bağ kendisinin duyduğu aşktı; unuttuğu anda aralarındaki bağ tümüyle kaybolup gidecekti.”
“Özlem bazen dayanılmaz hale gelip sadece ruhunu değil bedenini de hırpalamaya başladığında, sancılı bir hastanın morfin için yalvarması gibi unutmak için Tanrı’ya yakarıyor ama bedeninin bu yakarışına ruhu başkaldırıyor.”
“Kişiliğinin, varlığının bir parçası haline gelmişti; bu aşktan kurtulamıyor, dahası, kurtulmak da istemiyordu.”
Kimseyi kendi ölçülerinle yargılama, herkesi kendi ölçüleriyle yargıla
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.