İtalya'da Rönesans Kültürü kitaplarını, İtalya'da Rönesans Kültürü sözleri ve alıntılarını, İtalya'da Rönesans Kültürü yazarlarını, İtalya'da Rönesans Kültürü yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Güzel konuşma sanatı (hitabet), Ortaçağ'da bir sığınak olarak barındığı kilisenin etkisini silkip atıyor, yükselmiş bir varlığın zorunlu bir öğesi ve süsü haline geliyordu.
Hangi koşullar altında olursa olsun kusursuz üslubu muhafaza etmek, iyi hayat tarzının emrettiği bir kural, alışkanlığın doğurduğu bir sonuç olarak görünmektedir.
Fakat bir süre sonra bu hayat ona anlamsız ve geçici görünmüş ve insan ölümsüzlük sağlayabilecek biricik araç saydığı bilime özlem duymaya başlamıştır.
İtalya'da ise aynı zamanda hem bilginler hem de halk, fiilen klasik kültürü tutuyor, çünkü bu kültür doğrudan doğruya kendi eski büyüklüğünün bir hatırasıdır.
Daha o vakitlerde garip bir adamın, çarmıha gerilmiş İsa resminin asılı bulunduğu mihraptan mumları alarak, "Bunları sen al, sen ondan (çarmıha gerilmiş olandan) daha layıksın!" sözleriyle, Dante'nin mezarına koyduğu görülüyordu.
Daha hayattayken bazı kimselerin şair, bazılarının filozof ve kimilerinin de teolog diye vasıflandırdıkları Dante'nin bütün yazılarında ezici bir bireysel kuvvet fışkırmaktadır; öyle ki okuyucu, konunun ilginçliği bir yana bırakılsa bile, bu kuvvetin önünde kendini mahkûm hissetmektedir. Yalnız İlahi Komedya'nın hiç sarsılmaksızın baştan sona kadar aynı tarzda işlenmesi bile, ne kadar muazzam bir irade gücünün varlığını şart kılmaktadır! Fakat bu eserin içeriğine bakılacak olursa görülecektir ki, şairin madde ve fikir dünyasında aslını araştırmadığı hiçbir önemli konu yoktur.
XIV. yüzyılın İtalya'sı, sahte alçakgönüllülük ve yaltaklanma gibi şeyleri hemen hemen hiç tanımamaktadır. Hiç kimse göze batmaktan, başkalarına benzememek ve onlardan farklı görünmekten korkmamaktadır.