Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Türkiye Nasıl Kurtarılabilir? ve İzahlar

İttihat ve Terakkiye Açık Mektuplar

Prens Sabahattin

İttihat ve Terakkiye Açık Mektuplar Sözleri ve Alıntıları

İttihat ve Terakkiye Açık Mektuplar sözleri ve alıntılarını, İttihat ve Terakkiye Açık Mektuplar kitap alıntılarını, İttihat ve Terakkiye Açık Mektuplar en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Sekizinci mektup
Biyoloji müzelerinde, iskeletlerini seyretmekte olduğumuz soyu tükenmiş hayvan cinsleri... İşte hayat mücadelesi sahnesinin ebedi mağlupları !
Sayfa 173 - DBYKitabı okudu
İktidar mevkiine gelen partiler, istedikleri kadar kanunlar yapsınlar; millet fertleri onları başarıyla uygulayabilecek bir yetenek ve terbiyeye sahip olmadıktan sonra, bu kuru kanunlardan fayda beklenebilir mi? "Bir cemiyeti cemiyet yapan kanun değil, bir kanunu kanun yapan cemiyettir."
Reklam
Özel Teşebbüs
Avrupalılar, biz Osmanlıları XVII. yüzyılda barbarlar ve XVIII. yüzyılda âciz insanlar olmakla suçlamışlar, XIX. yüzyılda ise ölüm hâlindeki bir hasta gibi görmüşlerdir.
Sayfa 57 - DBYKitabı okudu
Devlet hayatını, ferdin hayatına üstün tutan Kamucu Yapılarda yönetim şekli Mutlakiyet, Meşrutiyet ve Cumhuriyet, hangisi olursa olsun, sonuç hep aynıdır: Siyasî zorbalık ve sosyal yoksulluklar!
Bir toplumu ve bu toplumun yönetim mekanizmasını düzeltebilmek için ise öncelikli olarak o toplumun sosyal yapısını tanımalı ve diğer yapılarla arasındaki farkları belirleyebilmelidir! Bunu yapmadan ıslahat programları çizmeye kalkışmak, dümensiz bir gemiyle yolculuğa çıkmaktan başka bir şeye benzemez!
Kötülüğün esas merkezi, sadece hükümet şeklini değiştirmekle tabii ki sükût edemezdi. Çünkü Türkiye'yi devamlı sosyal zayıflığa mahkûm eden hastalık şu idi: 1- Özel hayatımızda; Faydasız bir gelenek, şahsiyetin verimli ve meşru çalışmayla yükselmesine engel bir geçim tarzı ve bu tarzı nesilden nesle sürükleyen kötü bir eğitim! 2- Genel hayatımızda, yani hükümet teşkilatımızda; Özel hayatımızdaki tembelliği genel hayatımıza yansıtan, mahalli ihtiyaçlarımıza asla uymayan, bundan dolayı çok masrafla az iş gören, Türkiye'yi baştanbaşa bir sefalet diyarına çeviren Merkeziyet!
Reklam
Bugünkü merkeziyet ile zulüm, şüphe yok ki, eğitim tarzımızdan doğan aczin mahsulü... Dayanak noktalarını kendilerinde bulamayan bu âciz ümmet, onu normalde aile, cemaat ve hükümetlerinde arar. Bu da tepeden tırnağa kadar her tarafta istibdadın kökleşmesine yarar. Böyle bir toplumda insan yaratılış itibarıyla ne kadar namuslu olursa olsun zamanla her haksızlığa, her zillete katlanmaya, katlana katlana da şahsî haysiyetten tamamıyla uzaklaşmaya mahkûm olur. Bu kopuş, istikbalimizi tehdit eden âfetlerin en tehlikelisi! Ecnebi istilasına uğrayan bir millet bile ahlâkı büsbütün bozulmamış ise, hukukunu yavaş yavaş yeniden ele geçirebilir. Fakat ahlâksızlığın damarlarına işlediği bir milleti hiçbir şey kurtaramaz!
Fakat serseriler çoğunlukla bulanık sularda avlanırlarmış, politikacılarımız berrak sularda avlanmıyorlar ya!