En Eski İzdiham - Sayı 26 Sözleri ve Alıntıları
En Eski İzdiham - Sayı 26 sözleri ve alıntılarını, en eski İzdiham - Sayı 26 kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Senin anladığın dilden bir gül değilim
Ağlak bir rengim ağlak bir tabure
Topluma anlatamadığım bir ben varım içimde
Susmaya başlarsam yanacak olan ben
Kavuşmayı içine sindiremeyen ben
Anladıkça kahrolan içimi
Hiç süslemeyeceğim
İşçiler gecekondu yapar
Benim içimde şehirler yükselir
Hala akledemediğim bir yabancıyım
Ne zaman önünden geçsem kendimin
Mezarımı kazıyorum sessizce
Hayır ben dünyanın bir çoğu değilim
Dünyanın başından geçen bir tenhayım
Yaşadığımı anlamak için konuşmayı denedim
Kendimden geçtim sonra
İçime teğet yaşadım sonra döndüm yine yaşadım
Bekledim
Soğudu içime astığım kıyafetler
Süleyman Bozkurt
Babaları eve gelmeyince annesine sarılıp ağlayan çocukları
Melekler mesela niye teselli etmiyor (Bülent Parlak)
Sayfa 14Kitabı okudu
Harp kelimesi telaffuz edilince kalbim diken diken olur, öyle olmasa kalbimden iğrenirim. (Cenap Şehabettin)
Sayfa 24Kitabı okudu
Oku, şayet sana bir hisli yürek lazımsa; Oku, zira onu yazdım, iki söz yazdımsa.
(Mehmet Akif Ersoy)
Sayfa 18Kitabı okudu
Çünkü sevmek mantıksızdır, izah edilemez.
Sayfa 4 - Gökhan Özcan
Sevmek karar vererek olmaz ki! Başımıza gelir, maruz kalırız, içine düşeriz ya da o yakıcı bir lav yumağı gibi tepelerden bir yerden içimize düşer. Bizi kıskıvrak yakalar, esir alır, kendisine mahkum eder.
Sayfa 4 - Gökhan Özcan
Kararsızlık daima mevzi kaybettirir.
Sayfa 7 - Ali Ayçil
Hangi dilde söylenirse söylensin bir iç kanama: Zaşto ne me obiça. Beni neden sevmedin?
Sayfa 21 - Feyza Özcan
"Çünkü beklemek tütünden beterdir, bıraktık."
Sayfa 20 - Feyza Özcan
Bülent Parlak demişti: Türk dediğin sevdiğini alamaz.
Sayfa 21