Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

J.V. Stalin Eserler Cilt: 4

Josef Stalin

J.V. Stalin Eserler Cilt: 4 Sözleri ve Alıntıları

J.V. Stalin Eserler Cilt: 4 sözleri ve alıntılarını, J.V. Stalin Eserler Cilt: 4 kitap alıntılarını, J.V. Stalin Eserler Cilt: 4 en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Devrimci momentte tavır
Devrim döneminde durmak olanaksızdır: Hareket etmek zorundasınız - ya ileriye, ya geriye. Bu yüzden, dev­rim zamanında durmaya çabalayan, kaçınılmaz olarak ge­ride kalmak zorundadır, ve geride kalan bağışlanmaz: De­vrim onu karşı-devrimin kampına iter.
Sayfa 68 - İnter Yayınları, 1989. Cilt 3
Başta Anarşistler olmak üzere, somut durumu kavrayamayan tek tek semtlerin ya da alayların gösterilerini, semtlerin ve alaylarının çoğunluğunun irade­sine karşı, Sendikalar Bürosu ve Fabrika Komiteleri Mer­kez Konseyinin iradesine karşı ve son olarak, proletaryanın sosyalist Partisi'nin iradesine karşı düzenlenen gösterileri bu tür anarşik gösterileri işçilerin devrim davası için bir felaket olarak görüyoruz.
Sayfa 89 - İnter Yayınları, 1989. Cilt 3
Reklam
Eğer belediye işleri demokratikleştirilecekse, eğer nüfu­sa yiyecek ve konut sağlanacaksa, eğer yoksullar belediye vergilerinden kurtarılıp yerel vergi yükü zenginlere yüklenecekse, uzlaşma siyaseti terkedilmeli ve kapitalistlerle ev sahiplerinin kârlarına el konulmalıdır.
Sayfa 77 - İnter Yayınları, 1989. Cilt 3
Yenilgiye mahkum pervasız gösteriler içinde yer almak, sınıf bilinçli işçiler açısından izin verilemez bir şey ve bir cinayettir.
Sayfa 90 - İnter Yayınları, 1989. Cilt 3
Farklı devletlerde milliyetlere karşı takınılan farklı ta­vırlar ne ile açıklanır? Bu devletlerde hüküm süren demokratizmin derecesi­deki farklılıkla.
Sayfa 58 - İnter Yayınları, 1989. Cilt 3
Ulusal baskı nedir? Ulusal baskı, ezilen halkların sömü­rülmesi ve soyulması, ezilen milliyetlerin haklarının zorla kısıtlanması yolunda emperyalist çevrelerin başvurduğu ön­lemler sistemidir. Bunlar, birlikte ele alındıklarında, ulusal baskı politikası olarak bilinen siyaseti oluştururlar.
Sayfa 56 - İnter Yayınları, 1989. Cilt 3
Reklam
UKKTH
Ulusların özgürce ayrılma hakkı sorunuyla, bir ulusun şu ya da bu anda mutlaka ayrılıp ayrılmaması gerektiği so­rununu birbirine karıştırmaya izin verilemez. Bu ikinci so­run, proletarya partisi tarafından her özel durumda, koşul­lara uygun olarak tamamen ayrı ayrı çözülmek zorundadır. Ezilen halkların ayrılma hakkını, siyasi kaderlerini karar­Iaştırma hakkını tanıdığımız zaman, bununla söz konusu an­da belli ulusların Rus devletinden ayrılıp ayrılmaması ge­rektiği sorununu çözmüş olmuyoruz. Bir ulusun ayrılma hakkını tanıyabilirim, fakat bu, onu böyle yapmaya yüküm­lü kılıyorum anlamına gelmez. Bir halkın ayrılma hakkı vardır, fakat koşullara göre, bu hakkı kullanamayabilir de. O halde, proletaryanın, proleter devrimin çıkarlarına uygun olarak, ayrılma lehinde ya da aleyhinde ajitasyonda bulun­makta özgürüz. Dolayısıyla, ayrılma sorunu, her özel du­rumda bağımsız olarak, varolan duruma uygun olarak be­lirlenir, ve bu nedenle, ayrılma hakkını tanımak, herhangi belli koşullarda ayrılmanın amaca uygunluğuyla karıştırıl­mamalıdır.
Sayfa 60 - İnter Yayınları, 1989. Cilt 3
Herhangi bir halkın bir devlet sınırları içinde zorla alıkonulmasını kabul etme­miz, düşünülemeyecek bir şeydir. Halkların kendi kaderle­rini tayin hakkı ilkesini ileri sürdüğümüzde, biz buna bağlı olarak ulusal baskıya karşı mücadeleyi, ortak düşmanımız olan emperyalizme karşı mücadele düzeyine yükseltiyoruz. Eğer bunu yapmazsak, kendimizi emperyalistlerin değirme­nine su taşıyanların durumunda bulabiliriz.
Sayfa 59 - İnter Yayınları, 1989.cilt 3
Ulusal baskı yalnızca toprak aristokrasisi ta­rafından ayakta tutulmaz. Ek olarak, bir diğer güç daha vardır - kendi ülkelerine sömürgelerde öğrendiği milliyet­leri köleleştirme yöntemlerini getiren ve böylece toprak aris­tokrasisinin doğal müttefikleri durumuna gelen emperyalist gruplar. Bunları, küçük burjuvazi, aydınların bir bölümü ve aynı zamanda soygun yağmasını paylaşan işçilerin üst ta­bakasının bir kesimi izler. Böylece, ulusal baskıyı destekle­yen, başını toprak ve finans aristokrasisinin çektiği tüm bir sosyal güçler korosu ortaya çıkar. Gerçek bir demokratik sis­tem oluşturmak için, her şeyden önce zemini temizlemek ve bu güçleri siyaset sahnesinden silmek zorunludur.
Sayfa 58 - İnter Yayınları, 1989. Cilt 3