Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Jacques Lacan

Sean Homer

Jacques Lacan Gönderileri

Jacques Lacan kitaplarını, Jacques Lacan sözleri ve alıntılarını, Jacques Lacan yazarlarını, Jacques Lacan yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
5. Gerçek
Travma fikri, anlamlama sürecinde belirli bir ketleme ya da aşırı bağlılık olduğunu içerimler. Travma, simgeleştirmenin hareketini durdurur ve özneyi, gelişimin daha erken bir evresinde sabitler.
Sayfa 117Kitabı okudu
5. Gerçek
... gerçek var değildir, çünkü varoluş düşüncenin ve dilin bir ürünüdür ve gerçek dilden önce gelir. Gerçek, "simgeleştirmeye mutlak bir biçimde direnendir."
Sayfa 116-7Kitabı okudu
Reklam
5. Gerçek
Klinik bir bakış açısından, gerçek, daima, açlık gibi bir gereksinim formunda kendi yerine dönen kaba simgesel-öncesi gerçekliktir. Böylelikle gerçek, simgeleştirmeden önceki bedenle oldukça yakın bir ilişki içindedir, fakat burada, gerçek'in açlığı yatıştıran nesne değil, açlığı dürten gereksinim olduğunu hatırdan çıkarmamak önemlidir. Bir çocuk açlık hissettiğinde, bu açlık memeden ya da şişeden beslenme yoluyla geçici olarak yatıştırılabilir, fakat meme ve şişe açlığın nesneleri'dir ve Lacancı psikanalizde bu nesneler imgeseldir, çünkü çocuğun talebini bütüncül olarak yatıştırmazlar. Gerçek, bu gereksinimin köklendiği yer'dir ve onu simgeleştirmeye ilişkin herhangi bir yöntemimizin bulunmaması anlamında simgesel-öncesidir.
Sayfa 115Kitabı okudu
4. Bilinçdışının Öznesi
Lacan, Freud'un dürtü kavramını bir başka önemli bakımdan daha geliştirmiştir. Her şeyi tek bir hareket ettirici kuvvete indirgemektense, Freud'un düalizmini muhafaza etmenin önemli olduğunu düşünmüş, fakat Freud'un iki ayrı dürtü fikrini, Eros ve Tanatos'u reddetmiştir. Lacan'a göre her dürtü doğası bakımından cinseldir ve aynı zamanda her dürtü, bir ölüm dürtüsüdür. Lacan için temelde tek bir dürtü -ölüm dürtüsü- vardır ve göreceğimiz üzere, bu dürtü, gerçek ve jouissance ile gittikçe daha da birleşmiş bir hal alacaktır.
Sayfa 108-9Kitabı okudu
4. Bilinçdışının Öznesi
Lacan'ın erken dönem çalışmalarında, dürtü arzuyla sıkı bir biçimde birleştirilmişti. Her şeyden önce dürtünün arzuyla ortak bir noktası vardı: Her ikisi de asla amacına ulaşamıyordu. Dürtü, daima nesnesinin etrafında döner, fakat ona erişme doyumunu asla gerçekleştiremez. Bu nedenle dürtünün maksadı, basitçe, kendisinin yinelemeli zorlayıcı hareketini sürdürmektir, tıpkı arzunun maksadının arzu olması gibi.
Sayfa 108Kitabı okudu
4. Bilinçdışının Öznesi
... dürtünün kaynağı, "bir organda ya da bedenin bir bölümünde meydana gelen ve uyarıcısı, zihinsel yaşamda bir güdü tarafından temsil edilen bedensel bir süreçtir" (1984c [1915]: 119). Kısacası dürtü, bedende köklenen ve "psişe"de tasarım olarak kendi ifadesini bulma arayışında olan bir şeydir.
Sayfa 107Kitabı okudu
Reklam
4. Bilinçdışının Öznesi
... Lacancı özne, iki hareket aracılığıyla oluşur: İlki, dil aracılığıyla, yabancılaşma sürecine ve ikincisi de arzunun ayrılmasına tekabül eder. Fakat Lacan, öznenin belirdiği noktayı hiçbir zaman kesin olarak göstermez; çünkü özne hiçbir zaman olduğu haliyle belirmez. Lacancı psikanalizde öznenin kalıcılığı ya da ısrarı söz konusu değildir. Lacan, özneye, her zaman "gelmek üzere" ya da "az evvel geldi" biçiminde gönderim yapar; hep ya çok erkendir ya da çok geç. Zaman içinde, öznenin istikrarlı ve bütün bir varlık olarak nihayet ortaya çıktığının söylenebileceği bir an yoktur. Özne, zamandaki belirli bir andan ziyade, sürekli bir özneleşme süreci -yabancılaşma ve ayrılma- aracılığıyla sadece uçucu bir biçimde ortaya çıkar.
Sayfa 105Kitabı okudu
4. Bilinçdışının Öznesi
Ayrılma iki eksikliğin rastlaşmasını ya da üst üste binmesini içerir: Öznedeki eksiklik veya Öteki'ndeki eksiklik. Bu iki eksiklik arasındaki karşılıklı etkileşim, öznenin oluşumunu belirleyecektir. Bu nedenle ayrılma, kesin olarak, öznenin şu soruyu formüle edebildiği noktada belirir: Öteki'nin arzusunda ben neyim? Böylelikle özne, kendisini Öteki'nin arzusundan ayırt edebilir. Öteki'nin arzusu, daima, özneyi aşar ya da ondan kaçarken, her şeye karşın, ele geçirilebileceği ve böylelikle kendisini, arzulayan bir özne veya "bir arzu varlığı olarak varlıkta" (Fink, 1995: 61) tutabileceği bir şeyler kalır. Kalan bu şey objet petit a'dır, arzunun nesne-nedenidir (bkz. 5. Bölüm).
Sayfa 104-5Kitabı okudu
4. Bilinçdışının Öznesi
Öznenin kendi arzusu, Öteki'nin arzusuyla kalıba dökülürken, Öteki kendi simgesel himayesini özneye bahşeder: Çocuğun, ötekinin arzusunda, esas olarak deşifre-edilemez olarak kalan şeyi -Lacan, bunu X, değişken ya da (daha iyisi) bilinmeyen olarak adlandırmıştır- yakalama girişiminde çocuğun kendi arzusu temellenmiştir; Öteki'nin arzusu, çocuğun arzusunun nedeni olarak işlev görmeye başlamaktadır (Fink, 1995: 59).
Sayfa 103Kitabı okudu
4. Bilinçdışının Öznesi
Bilinçdışı, gösteren ile gösterilen arasındaki boşluk'ta, simgesel düzen içinde, gösterilenin gösterenin altına kayması ve anlamın sabitlenmesinin başarısızlığa uğraması aracılığıyla varlığa gelir (bkz. 2. Bölüm). Kısacası, bilinçdışı, gösteren ve şifresinin çözülmesini gerektiren bir şeydir.
131 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.