Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

En Yeni Jane Eyre Sözleri ve Alıntıları

En Yeni Jane Eyre sözleri ve alıntılarını, en yeni Jane Eyre kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Ah bu sözler ..
"Yıllar süren, kendi isteğinle atıldığın bir sürgünden sonra, ömrün çürümüş, ruhun çökmüş olarak yurduna, yuvana dönüyorsun.
Düşüncelerim, duygularım birbirini öyle hızla kovalıyordu ki bunları kavrayıp düzene koymakta güçlük çekiyor, boğulacak gibi oluyordum. Boş duvara bakıyordum da kuyruklu yıldızlarla dolu bir gök gibi görünüyordu gözüme: Yıldızların her biri bana bir amacın, yeni bir sevincin yolunu gösterir gibiydi: Hayatımı kurtarmış olanları şu ana kadar elim boş olarak sevmiştim, bundan böyle onlara yararım dokunabilirdi. Bir boyunduruk altında gibiydiler; ben onları kurtarabilirdim. Birbirlerinden ayrı düşmüşlerdi; ben onları kavuşturabilirdim.
Sayfa 528Kitabı okudu
Reklam
"Önemsiz ayrıntılar peşinde koşarken işin esasını unutuyorsun, demedin mi ben sana?"
Sayfa 527Kitabı okudu
Bu arada kendi kendime sorayım: Hangisi daha iyi? Şeytana uyup şehvetin sözüne kulak asarak acı savaşmalardan kaçınmak, kendini o ipekten tuzağa hiç dirençsiz bırakıvermek mi? Bu tuzağın içindeki çiçeklerden döşeğin üzerinde uyuyakalıp bir güney ikliminde, bir yazlık köşkün şatafatı içinde uyanmak mı? Şu anda, Fransa'da Edward Fairfax Rochester in kapatması olarak ömrümün yarısını aşktan sarhoş olmuş bir halde geçirmek mi? Evet, evet, beni bir süre için deli gibi sevecekti, şüphesiz. Gerçekten seviyordu o beni. Bundan sonra kimse öyle sevemeyecek beni. Kimseden gençlik, güzellik, zariflik övgüleri duyamayacağım artık. Ondan başka kimsenin gözüne öyle, genç, güzel, zarif görünemem. ki! O beni sevdiği kadar benimle övünç de duyardı. Başka han- gi erkek böyle olabilir?.. Ama, nerelere daldım! Nasıl söz bunlar! Nasıl duygu! Kendi kendime soruyordum: Hangisi daha iyi?
Sayfa 494Kitabı okudu
Ben de bu sevgiyi anlıyor, gücünü, derinliğini içimde duyuyordum. Onların çekiciliği beni sarmıştı, bu ıssızlıkta bir kutsallık bulur gibiydim. Bozkırların düzlüklerini, tepelerini, vahşi renklerini seyretmeye doyamıyordum. Bu renkleri toprağa yosunlar, kır çiçekleri, otlar, parlak fundalar, tatlı sarı kayalar veriyordu. Sert rüzgarlar, yumuşak esintiler, kapalı günler, açık günler, gün doğuşları, gün batışları, ay aydınlığı geceler, karanlık geceler benim duygularımı da bir büyü altına almıştı.
Sayfa 482Kitabı okudu
Kendi adımın senin dudaklarından mutlu, sıcak bir ifadeyle döküldüğünü dinlemeye bayılırdım.
Sayfa 435Kitabı okudu
Reklam
Göz ucuyla beni süzüyordun. Ara sıra da öyle tabii, sade bir anlayışla gülümsüyordun ki anlatamam! Seninle sohbet etmek beni hem doyurup, hoşnut bırakmış, hem de zihnimi kamçılamıştı. Seni daha çok görmek, seninle daha çok konuşmak istiyordum. Öyleyken, gene de uzun zaman sana resmi davrandım, seni yanıma seyrek çağırdım. Manevi nazlara doymaz bir oburdum sanki: bu değişik çeşnili sohbetlerin zevkini elimden geldiği kadar uzatmak istiyordum. İlk önceleri korkuyordum da: bahçemde açan bu çiçeği fazla koklarsam rengi uçacak, kokusu kaçacak, tazeliğinin tatlılığı kaybolacak gibi geliyordu. Oysa bu solup geçen cinsten bir çiçek değil...
Sayfa 434Kitabı okudu
Yaradılışı benimkine tamamen yabancı, zevkleri benim için tiksindirici, adi, bayağı, kafası dar, genişletmenin, eğitip inceltmenin de imkanı yok gibiydi. Çok geçmeden, onunla değil bir akşamı, bir günün bir tek saatini bile rahat geçiremeyeceğimi anladım, çünkü hangi konuya dokunsam Bertha bunu hemen bayağı, basmakalıp, ters, aptal bir hale sokuyordu.
Sayfa 423Kitabı okudu
Hiçbir şey demedim ona, o da bana bir şey demedi; yalnız, ben onun gözlerini okudum, o da benimkileri. Böylece, sözsüz konuştuk.
Sayfa 370Kitabı okudu
Günler geçtikçe hiç hakkım olmayan bir takım umutlar beslemeye başladım..
Reklam
Bazen benim içimden geçen düşünceleri, aklımın ermediği bir ustalıkla okumasını bilirdi. Şimdi de benim kabalığa kaçan sözlerime hiç aldırış etmedi. Sessizce söylediklerim duymuş gibi kendine has, özel bir ifade ile gülümsedi bana. Her zaman bu biçim gülümsemezdi: alelade şeyler için harcamaya kıyamazmış gibi çok nadir kullanırdı bu gülümseyişi. Bu, tam güneş gibi bir gülüştü. İşte, şu sırada benim üzerime bu güneşin ışınlarını serpmişti!...
Sayfa 340Kitabı okudu
+ söyle bana, beni yakışıklı yapabilecek bir büyü, bir şerbet, muska falan yok mu? - gülerek:" O derece kuvvetli büyü dünyada bulunamaz, efendim," dedim. İçimden de: " Gerçekten tek büyü sana bakan gözlerin aşk dolu olmasıdır," diyordum, "çünkü seven gözler için sen yeter derecede yakışıklısın. Daha doğrusu, senin sert çizgilerinde güzellikten üstün bir çekiciliğin var."
"Ama, bal gibi biliyorsun ki senin aklın onlarda değil, başka birinde... o ise seni hiç düşünmüyor."
"Sonra, senin için hayatın devamlı bir değişiklik, heyecanlar alemi olması gerek; yoksa, dünya başına zindan kesiliyor. İlle etrafında pervane gibi dönülecek, sana kurlar yapılacak, iltifatlar edilecek, çalınacak, oynanacak, eğlence hayatı yaşanacak; yoksa sararıp soluyor, ölüp gidiyorsun. Mutlu olmak için ille başkalarının eline bakmaktan seni kurtaracak, kendi kendine güvenmenin çaresine bakacak bir düzen kuramaz mısın? Bir günü al, parçalara böl, her parçaya bir iş ver. İşsiz güçsüz tek bir çeyrek saat, hatta bir on dakika, beş dakika bile bırakma. Her dakikaya bir iş düşün, her işi düzenle, Şaşmaz bir titizlikle yap. Bak göreceksin, daha sen günün başladığının, farkına varmadan akşam oluverecek; sen de, dakikalarının geçmesi için bir kimsenin ahbaplığına, anlayana, sabrına, sohbetine el açmış olmayacaksın. Kısacası, bağımsız bir varlığa yaraşır biçimde yaşamaya başlayacaksın.
Sayfa 326Kitabı okudu
"Yıllar süren, kendi isteğinle atıldığın bir sürgünden sonra, ömrün çürümüş, ruhun çökmüş olarak yurduna, yuvana dönüyorsun. Yepyeni birisiyle tanışıyorsun...ama, nerede, nasıl... Boş ver! Bu yabancı da yirmi yıldır arayıp da bir türlü bulamadığın temiz, aydınlık ruhu buluyorsun... Lekesiz, tortusuz, tertemiz, taptaze, sapsağlam bir ruh. Bu ahbaplık canına can katıyor, yeniden hayat veriyor sana. Gene, çok eskiden olduğu gibi, daha iyi bir insan olmaya başladığını hissediyorsun. Duyguların saflaşmaya, isteklerin asilleşmeye başlıyor. Yaşamaya yeniden başlamak, ömrünün geri kalan yıllarını, insanlığa daha yarışır bir şekilde geçirmek istiyorsun.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.