Japon Yapmış sözleri ve alıntılarını, Japon Yapmış kitap alıntılarını, Japon Yapmış en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Murasaki Shikibu isimli bir kadın yazar sosyetede dönen dolapları, entrikaları, karışık ilişkileri konu alan "Genji’nin Hikâyesi" isimli romanı yazmış. Edebiyat otoriteleri tarafından "dünya üzerinde yazılan ilk roman" kabul edilen ve çok beğenilen bu eser başka rakip olmadığı için o yıl Nobel Ödülünü kazanmış.
Henüz hayatta acemiyken, yaşadıklarımı tüm boyutlarıyla belleğime kazımak isterdim; bunun için çok kuvvetli bir hafızanın yeterli olabileceğini düşünürdüm. Zaman geçtikçe boşuna uğraştığımı anladım.
Gerçek her zaman tek ve doğrusal değildir; toplumsal ilişkiler işin içine girdiğinde, doğruluk, dürüstlük, sahtelik, ikiyüzlülük gibi kavramların anlamları bulanır.
Şunu rahatlıkla iddia edebilirim ki, dünyadaki hiçbir dilde, hatta Japoncada bile "Japon yapmış" kadar Japonya’yı ve Japonları açıklayabilecek kısalıkta ve kudrette bir deyiş yoktur. Bu yüzden de, dünya literatüründe Japonya’yı tanıtan kitapların başlıkları, Japonya’nın en belirgin özelliğine işaret edegelmiştir: çelişki! Japonya ve Japonlar hakkında yapılabilecek en basit ve doğru gözlem, Japonya’nın tam bir keskin çelişkiler ülkesi olduğudur. Bu yüzden, şimdiye kadar Japonya hakkında yazılan kitapların çoğunun başlığında, "Kılıç ve Krizantem", "Samuray ve İpek", "Edi ile Büdü" şeklinde, zıtlık ve çelişkiyi öne çıkaran "bi şey ve bi şey" kalıbı kullanılmıştır.
Ama Japonya gibi bir adada yaşıyorsan, mecbursun jeofizik ve deprem araştırmalarında lider olmaya... Mecbursun çok iyi klima sistemleri üretmeye... demiryolu taşımacılığı ve tren teknolojisinde çağ atlamaya... derin vadilerden viyadüklerle yol geçirmeye... 127 milyon insanı doyurabilmek için “ne bulursan” yemeye, tarım teknolojileri geliştirmeye... ülkeyi sırılsıklam eden tayfunlara karşı çok iyi bir kanalizasyon sistemi kurmaya... Ve o kadar insanın daracık bir alanda hırgür çıkmadan yaşayabilmesi için, karşındakine saygı göstermeyi toplumsal prensip haline getirmeye mecbursun!
...çalışan kadınların hepsi de genç yaştadır, çünkü bu pozisyonlar kadınların kendilerini gösterip müstakbel eşleri ile tanışacağı vitrinlerdir. Bu yüzden bir şirkette işe başlayan kadınlar artık evlenme potasına girmiş sayılırlar ve birkaç sene içinde, tercihen işyerinden birisiyle izdivaç eyleyip işten ayrılırlar. Evlendikten ya da çocuk doğurduktan sonra istifa etmeyen kadına da pek hoş bakılmaz. Ayrılanların yerine yeni genç elemanlar alınır ve bir sonraki nesil görücüye çıkar.