Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kabil'in Kırlangıçları

Yasmina Khadra

Kabil'in Kırlangıçları Gönderileri

Kabil'in Kırlangıçları kitaplarını, Kabil'in Kırlangıçları sözleri ve alıntılarını, Kabil'in Kırlangıçları yazarlarını, Kabil'in Kırlangıçları yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yaşamak her şeyden önce gökyüzünün varlığını başının üzerinde kabul etmeye hazır olmak demektir."
Reklam
Dost dediğin, insanın daha net görmesine yardımcı olur.
152 syf.
·
Puan vermedi
Yasmina Khadra, Cezayirli yazar Muhammed Mulessehul’ün takma adı. Cezayir ordusunda subay olan yazar sansürden kaçmak için takma bir kadın adı kullanmış. Ordudan ayrıldıktan sonra Fransa'ya yerleşmiş ve gerçek kimliğini açıklamış. Taliban yönetimi altındaki Kabil'de tıpkı şehir gibi yıkıntıların arasında kalmış dört ayrı yaşamı konu alıyor. Din adı altında halka özellikle kadına yapılan baskı çok net ifade edilmiş. Sokakta özgürce adım atabilmenin, gülmenin, konuşmanın kısaca ufacık eylemlerin bile aslında ne kadar kıymetli olduğunu hissettiriyor. Anlatılan çok trajik bir hikaye ama daha kötü olan ülkenin durumu...Kitabı okurken umudun olmamasının nasıl bir şey olduğunu her satırda hissediyorsunuz. Durumu sorgulamaya çalışan herkes aklını yitirmek üzere ve yapacak hiçbir şey yok. Özellikle de kadınlar için... Zaten bir yerde durum kötüye gidiyorsa kadınlar için daha da vahimdir. Benim okurken sık sık Atatürk'e minnet duyduğum bir kitap oldu.
Kabil'in Kırlangıçları
Kabil'in KırlangıçlarıYasmina Khadra · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2013157 okunma
Şansının farkında olmayan biri asla sevgiyi hak etmez.
İki tren ayrı ayrı, kendi yollarında giderken bir garda göz göze gelmek kadar beter bir sevda yoktur.
Reklam
Şeriat ile yönetilen bir ülkede kadın olmak
Öte yandan, çador giymek istemiyorum. Vurulan semerler içinde en aşağılayıcısı bu. Bir Nessos gömleği bile, yüzümü örtüp kimliğimi yok ederek beni eşyalaştıran bu uğursuz kılık kadar zedeleyemez onurumu. Burada en azından ben benim. Sefalet ve yıkım arasında bir yürüyüş uğruna adımdan, yüz çizgilerimden, gözlerimin renginden ve dudaklarımın biçiminden vazgeçmemi isteme benden; bir gölge bile değil, düşman bir dehlize salıverilmiş bir elbise hışırtısı olmamı isteme.
Ne karanlığa, ne gün ışığına, ne oturmaya ne de ayakta durmaya, ne ihtiyarlara ne de çocuklara, ne insanların bakışına ne de bana dokunmalarına tahammülüm var. Kendime zor tahammül ediyorum. Yoksa zincirlenmesi gereken bir deliye mi dönüşüyorum.
Anamız ağlaya ağlaya huzur kavramını yitirdik sonunda.
Kimse yağmurların mucizesine, ilkbaharın büyüsüne, özellikle de güzel bir yarının şafağına inanmıyor; insanlar çıldırdı; geceyle yüzleşmek uğruna gündüze sırt çevirdiler.
Reklam
317 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.