Kadın ve Sosyalizm
August BebelEn Eski Kadın ve Sosyalizm Gönderileri
En Eski Kadın ve Sosyalizm kitaplarını, en eski Kadın ve Sosyalizm sözleri ve alıntılarını, en eski Kadın ve Sosyalizm yazarlarını, en eski Kadın ve Sosyalizm yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Profesör L. v.
Sıein 1876'da, "Ulusal Ekonomi Alanında Kadın" adlı bir eser yayınladı, evliligin
çok şiirsel bir tablosunu çizdigi bu eser, adına pek uygun degildir.
Ama bu tabloda, kadının, "aslan" erkek karşısındaki kul konumu görülür.
Sıein şöyle yazıyor: "Erkek, kendisini yalnızca seven degil, aynı zamanda
anlayan bir yaratık ister. O, yalnızca yüregi kendisi için çarpmakla kalmayıp,
aynı zamanda onun yüzünü güldüren görünümüyle barış, huzur, düzen, kendi
kendisi üzerinde hakimiyet ve diger binlerce şey yayan bir varlık ister; o,
bütün bunlar üzerinde, dişiligin o ifade edilemez güzel kokusunu yayan, ev
yaşamı için canlandırıcı sıcaklıga sahip birini ister."
Birçok kişi kadın sorunu olmadığını iddia eder;çünkü şimdiye dek kadının işgal ettiği ve gelecekte de işgal etmesi gereken konum,onu eş ve anne olarak belirleyen ve yuvayla sınırlayan ''doğa mesleği''yle verilmiştir.Dört duvar dışında olup bitenler ya da ev içi görevleriyle yakın bağıntıda olmayan şeyler kadını ilgilendirmez.
Bunlar,dar önyargı çemberlerinin dışına çıkamayan erkek ve kadın cinsinden dar kafalıdırlar.Bunlar karanlığın egemen olduğu her yerde bulunan ve kendileri için rahatlatıcı karanlığa bir ışık huzmesi düşer düşmez korkuyla haykıran baykuş cinsidir.
Kadın cinsi kitlesi çifte baskısında eziliyor:Birincisi;erkek dünyasına sosyal ve toplumsal bağımlılık altında-gerçi yasalarla biçimsel eşitlikle hafifletiliyor,ama ortadan kaldırılamıyor-ve ikincisi genelde kadınların,özelde proleter kadınların-proleter erkek dünyası gibi-içinde bulunduğu ekonomik bağımlılık altında.
Gerçeğin görülmesi için en iyi koşul önyargısızlıktır,yalnızca olanın ve olması gerekenin ifade edilmesi hedefe götürür.
Kadının ve işçinin ortak yanı ezilen olmalarıdır.Haksız görünen koşulların ortadan kaldırılması için başarı şansına sahip bir hareket kendine yer açmadan önce,toplumun gerçek karakteri ve onun gelişiminin temelinde yatan yasaları kavranmalıydı.
Ne doğada ne de insan yaşamında hiçbir şey''sonsuz''değildir,sonsuz olan tek şey değişimdir,başkalaşımdır.
Hoşnutsuzlukları gittikçe artan,kitleleri bir ölçüde sakinleştirmek ve uzlaştırmak için,partilerden birine gerekli görünen diğerine fazla geliyor;bunu yalnızca,daha büyük taviz hevesleri uyandıran sorumsuzca bir zaaf ve yumuşaklık olarak değerlendiriyor.