Kafa Dergisi - Sayı 32 kitaplarını, Kafa Dergisi - Sayı 32 sözleri ve alıntılarını, Kafa Dergisi - Sayı 32 yazarlarını, Kafa Dergisi - Sayı 32 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Dünya artık kendi kıyametini arzuluyordu. Dünya kıyametini arzularsa kıyamet de dünyayı arzular. Onlar da elleriyle bunu gerçekleştirdi. Bu dünyada bir kişi olmanın kahrını hiç çekmeden kişisel gelişim kitapları okuyarak, boşlukla dolu bir şimdiye inanarak, hiç işkence görmemişken affetmenin öneminden bahsederek, hayatı akışına, işleri oluruna bırakarak. Cinayeti, acıyı, açlığı, karanlığı, faşizmi halının altına süpürerek. Farkındalık yüzyılı diyorlardı adına ama cehaletin bu kadar şık ve akıllı olduğu bir çağ daha yaşanmamıştır.
Kendimizi özgür zannediyoruz oysaki ipimizi biraz uzun bırakmışlar. Sınırlara gelince fark ediliyor bu. Dışarı çıkmak isterken kendini cama vurup duran yarı delirmiş kara sinekler gibiyken. Sadece geceleri, yapayalnız ve yalınayakken anlaşılabilecek şeyler var.
Kadın. Sana kaç kez söyleyeceğim? Kadın sonu gelmez bir konudur. Şimdi sen, bir şimşek gibi tavuklara atlayan, sonra da boyunlarını şişirip gübreliklerine giden ve orada kabaran genç horozlar gibisin. Onlar aşkın nesini anlayabilirler? Elinin körünü!
Pek çok kişi kendilerinin haklı olduğunu senin yamıldığını düşünüyor. Tabii bunu düşünmeye hakları var, düşüncelerine saygı gösterilmesini istemekte de haklılar ama başka insanların yüzüne bakabilmek için ilk önce kendi yüzüme bakabilmeliyim. Çoğunluğa bağlı olmayan tek şey insanın vicdanıdır.
Ölüme doğru koşmuyoruz, doğum felaketinden kaçıyoruz; onu unutmaya çalışan felaketzedeler olarak çırpınıp duruyoruz. Ölüm korkusu, bizim ilk ânımıza kadar giden bir korkunun geleceğe yansıtılmasından başka bir şey değildir.
Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne (E. M. Cioran)Kitabı okudu
Demokrasi olan memlekette bir adam sarhoş oldu mu, "Ah ne oldu benim güzel sevgilime?" diye ağlar. Demokrasi olmayan yerde ise, bir adam sarhoş oldu mu, "Ah ne oldu benim güzel memleketime?" diye ağlar.