Napolyon'un Goethe'yle Erfurt'ta yaptığı meşhur sohbette kaderin yerine politikayı koyması gibi, Kafka da bu sözün bir varyasyonunda düzeni kaderin yerine koyabilirdi. Düzene, yalnızca "Dava" ve "Şato"daki kapsamlı memuriyet hiyerarşisinde değil, "Çin Seddi'nin İnşası"nda kutsiyetiyle hesaplaştığı çetin ve karmaşık inşaat planlarında da iyiden iyiye somut bir şekilde meydan okudu.