Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

KafkaOkur - Sayı 59 (Mayıs-Haziran 2021)

KafkaOkur Dergisi

KafkaOkur - Sayı 59 (Mayıs-Haziran 2021) Gönderileri

KafkaOkur - Sayı 59 (Mayıs-Haziran 2021) kitaplarını, KafkaOkur - Sayı 59 (Mayıs-Haziran 2021) sözleri ve alıntılarını, KafkaOkur - Sayı 59 (Mayıs-Haziran 2021) yazarlarını, KafkaOkur - Sayı 59 (Mayıs-Haziran 2021) yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Tragedyalar'ın yazılışı ve zürafa kelimesi kısmı...
Edip'in şiir kişileri tıpkı Nazım'ınki gibi sokakta, orada burada, yorgun, kaybetmiş, mutsuz ve genelde yalnız kimselerden oluşuyordu. Gerek kendileriyle gerek toplumla çok yönlü bir çatışma içinde yaşayan bu kimselerin en büyük ortak noktası acıydı. Bunun bir örneğini de Tragedyalar adlı uzun şiirinin yaratım aşamasında görürüz: Sanırım yıl bin dokuz yüz altmış üçtü. Bir akşamüstü Kapalıçarşı'dan çıktım. Çiçek Pasajı'ndaki meyhanelerden birine girdim. Cam önünde, mermer bir masanın kenarındaki tabureye iliştim. İçkimi söyledim. Nedensiz bir sıkıntı vardı içimde. Meyhanelerin üstündeki binaları, pencereleri seyretmeye başladım. Bir yandan da belleğim geçmişten bazı anıları taşımaya başladı. Birden Vartuhi'yi gördüm. Nasıl mı? Şöyle: Çocuk yaşımı aşmıştım. Yanımda bir eskiciyle Pasajın üstündeki katlardan birine girdik. Bir şeyler satın alacaktık. Babam göndermişti. Ne var ki, kapı açılır açılmaz korkuyla karışık bir duygu çöreklendi içime. Karşımda saçları çok kısa kesilmiş, iri yarı, kadına benzemeyen bir kadın duruyordu. Hemen ayaküstü bir özür bularak eskiciyle birlikte kaçarcasına çıktım. Eskiciden kadın hakkında bilgi aldım. Bana, bu kadın zürafadır, dedi. Zürafanın ne olduğunu soramadım ama, sonradan araştırdım, sevici kadın anlamında kullanılan bir sözcük olduğunu öğrendim. Şimdi gene altmış üçlere gelelim. Pasajdaki binalara bakarken gördüğüm (sanki gördüğüm) o kadındı. Böylece ailenin ilk bireyini buldum. Gerisi kendiliğinden gelişti. Hepsinin de az ya da çok hasta tipler oluşu, çökmekte, kokuşmakta olan bir düzeni saptamak, sergilemek içindi.
Sayfa 9 - Okan ÇilKitabı okudu
Ben Ruhi Bey Nasılım'ın yazılışı kısmı...
Edip'in bu noktada diğerlerinden en çok ayrılan yanı sanıyorum, uzun şiirler kaleme almasında saklıydı. Uzun şiirler yazma geleneği Nâzım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları, Benerci Kendini Niçin Öldürdü? adlı kitaplarıyla modern Türk şiirinde çokça bilinip seviliyordu. Edip; Nazım kadar öykülemeci olmaktan kaçınarak, şiirin
Sayfa 9 - Okan ÇilKitabı okudu
Reklam
1950'lerin ikinci yarısı sadece Edip için değil Türk şiiri için de çok önemli yıllardı: 1956'da Oktay Rifat Perçemli Sokak'ı yayımladı. 1958'de İlhan Berk Galile Denizi'ni, Cemal Süreya Üvercinka'yı yazdı. 1959'a geldiğimizdeyse Turgut Uyar'ın Dünyanın En Güzel Arabistanı, Ece Ayhan'ın Kınar Hanımın Denizleri, Ülkü Tamer'inse Soğuk Otların Altında adlı kitapları birbiri ardına basıldı.
Sayfa 8 - Okan ÇilKitabı okudu
Lakin anlaşılmak için icat ettiğimiz kelimeler başkaları için yalnızca kulağın içinde yankılanan sessiz harfler olabilir.
Seni var eden asıl şey seçtiklerin değil vazgeçtiklerindir. Bugünke kadar hayallerin için nelerden vazgeçtin?
Reklam
Her kes kendi travmasınca akıl veriyor,herkes kendi derdince derman olmaya çalışıyor...
Ölümünün ardından bir sürü şey yazıldı,bir sürü şey söylendi ama içlerinden en güzeli sanıyorum ki,Cemal Süreyya'ya aitti.Bir şairi bir şiirle uğurlamak gerekirdi: Yeşil ipek gömleğinin yakası Büyük zamana düşer. Herşeyin fazlası zararlıdır ya, Fazla şiirden öldü Edip Cansever.
"Şiirler yazdım, kitaplar okudum Elime bir bardak aldım,onu yeniden oydum Derinlerde kaldım böyle bir zaman Kim bulmuş ki yerini, kim ne anlamış sanki mutluluktan Ey yağmur sonraları,loş bahçeler,akşam sefaları Söyleşin benimle biraz bir kere gelmiş bulundum."
Reklam
Ölü bir deniz yıldızıdır mutluluk O nedensiz mutluluk,olsa da olur olmasa da. Edip Cansever
Gerçek bir hayat yaşamanın asıl sırrı hayattan kopacak kadar büyük bir tutkuyla hayata sarılmaktı çünkü ilk adımı dünya için değil kendisi için atan insanlar dünyaya gerçekten fayda sağlardı.
Dünyanın en şanssız insanları üretmenin büyüsüne erişemeyen, sürekli olarak şikayet eden ve suçlama konusunda profesyonelleşen karakterlerdir.
1.433 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.