Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kahperengi

Hande Altaylı

En Eski Kahperengi Sözleri ve Alıntıları

En Eski Kahperengi sözleri ve alıntılarını, en eski Kahperengi kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yalnızlık tek başına kalmak değil, tek başına kalmaktan kaçmaya çalışmaktır. Bunun için ne kadar uğraşırsan durumun o kadar acıklı hale gelir. Geceyi uzatmak, son bir sigara yakmak, bir kadeh daha içmek, ayak sürümek, bin dereden su getirmek… Bütün bunlar kapının arkasına gizlenmiş seni bekleyen tekilliğinle karşılaşmanı geciktirmekten ve çaresizliğini arttırmaktan başka işe yaramaz. Durumu sükunetle kabullendiğin ve onunla savaşmaktan vazgeçtiğinde ise aniden daha az yalnız biri haline gelirsin. Bu konuda bilinmesi gerekenler fazla değildir. Yalnızlıkta "çat kapı" yoktur ve yalnız biri kimsenin hayatının doğal uzantısı olmadığından biriyle buluşmak için daima randevulaşmak zorundadır. Kimsenin hayatını tamamlamaz bunun karşılığı olarak da kimse onun hayatını bütünlemez. Kimileri böyle olmasını tercih ettikleri için, kimileri de kimse onları tercih etmediği için yalnızdır. Yalnız biri sadece bir aksesuardır. Süslü bir toka, zarif bir kolye, b.ktan bir kemer ya da bir çift güzel küpe… O kadar. Yoklukları üzüntü verici olsa da kimseyi öldürmez."
Sayfa 153Kitabı okudu
“Bir insana yüzde yüz güvenmekle yüzde doksan dokuz güvenmek arasında dağlar kadar fark vardı. Çünkü eksilen yüzde birin nereden eksildiğini bilemezdin ve dünyanın bütün kazıkları o küçük “bir”in içine saklanabilirdi. O yüzden yüzde doksan dokuz, yüzde yüze olduğundan daha yakındı yüzde sıfıra.”
Sayfa 257Kitabı okudu
Reklam
Bazen başladığın yere dönebilmen için dünyayı dolaşman gerekiyordu.
Geçmişle hesaplaşmanın bir yolu yoktu; çünkü geçmiş geçiyordu. Kalan sendin.
"Biliyor musun," dedi Fırat, "galiba aşk birini unutamamak değil, onu her gördüğünde yeniden hatırlamak. Kaç yıl geçerse geçsin, her karşıma çıktığında aynı şekilde hissetmek."
"Belki de sadece kızgındın. Öfke bazen nefretle karıştırılabilir."
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
"Ne b*k yemeye geldim buraya? Annemin mezarına mı kapanacağım? Mehmet'e fatiha mı okuyacağım ? Ne yapmaya geldim ben? Bir gün arayıp sormamışım, şimdi mi Şadiye'nin hatırını soracağım? Mermerden mezar mı yaptıracağım onlara? Bir gün sevmemişim de şimdi oturup gözyaşları mı dökeceğim arkalarından? Kimi kandıracağım?"
Sayfa 177Kitabı okudu
"İnsanlar ailelerini kaybedince ne hissettiklerini aşağı yukarı tahmin eder ama ben bilmiyorum. Üzüldüğüm an kendimi iki yüzlü gibi hissediyorum, üzüntüm hafifler gibi olunca vicdan hesabı çekiyorum. Doğrusunu ne olduğunu bulamıyorum."
Sayfa 177Kitabı okudu
Hayat doğrularla yanlışlar arasında bir sarkaç gibi sallanıp dururken , insanlarda onunla birlikte bir o yana , bir diğer yana savrulur.
Sayfa 233Kitabı okudu
Karanlık. Karanlık .Kapkaranlık. Bazen insan ruhu yüzüne gece döner ve o zaman hiç güneş doğmaz. Gün bir döngü değil ,monoton bir çizgi halini alır ve dünya tıpkı bir kağıt gibi dümdüz olurken , hayat engebeli olmaktan çıkıp engebenin kendisine dönüşür. Kötü günler denen vakitlerdir bunlar. Aslında ölü günler denmesi gereken, her insanın, ömrünün değişik zamanlarında içine düştüğü bataklık günleridir. Hatıralarda hep çok siyah , az beyaz ve hiç renkli olarak yer eden ,doğduğuna pişman olma zamanları... Sadece yaşayanın bildiği , dışarıdan bakanın gülümsediği günler,geceler.. Herkesin kıyameti kendine koptuğundan ve herkesin yangını kendini yaktığından , içinde olduğunuz karanlığın ne kadar koyu olduğunu kimse göremez . Geçer derler sadece bilmiş bir tavırla , geçer merak etme. Doğrudur söyledikleri, gerçekten de geçer ama ancak sen tek başına , o karanlıkta yeterince uzun süre yürüdükten sonra...
Sayfa 261Kitabı okudu
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.