BAYILDIM! Kitap ilk başlarda hiç sarmasa da sonra acayip sardı. Olay akışı ilk başta cidden çok sıkıcıydı ama ortaları çok ama çok iyi. Kdrama izleyen biri olarak biraz True Beauty'e benzettim. Bir tane de Tuğçe diye bir kız vardı benim kopyam sanırım. Çok beğendim ikinci kitaba bakacağım hemenn #
“Beklenmedik olaylarla karşılaşmak tabiatta vardı. Ansızın bastıran yağmur, sele neden olabilirdi. Bir dağın başında attığınız çığlıklar, bütün yabani hayvanları etrafınıza toplayabilirdi. Ayıdan kaçmaya çalışırken kurda, kurttan kaçmaya çalışırken yılana, yılandan kaçmaya çalışırken bir avcıya denk gelebilirdiniz. Sizi av zanneden avanak avcı, sizi vurabilirdi. Hava yağmurlu diye bir şemsiye alırdınız ama güneş, sıcaklığı ve ışıltısıyla gün boyu sizi selamlayabilirdi. Ya da harika bir havada denize girerdiniz ve bir anda fırtına kopardı. İstediğiniz, planladığınız işler ve olaylar elinizde olmadan mahvolabiliyordu. Demem o ki hayatta ‘asla olmaz’ diye bir şey yoktu. Asla dedikleriniz yakanıza yapışır ve olmaz dediğinizi oldururdu. “
Çocuklar masallarla büyür, büyüdükçe de masallara olan inançlarını kaybederler. Çünkü hayatın gerçekleri, sihirli dünyalara kapılar açan masallardan çok farklıydı.
Masallarda hep iyiler kazanırdı gerçek hayatta ise her zaman iyiler kazanmıyordu.
Masallarda gerçek aşkın büyüsü en kötü lanetleri bile ortadan kaldırırdı, gerçek hayatta ise aşkın gücünün yetmediği zorluklar vardı.
Masallar bir yana dursun, gerçek hayatta saf aşkı bulmak başlı başına bir sorundu.
Bulduğunuzda da sorunlar öyle çabuk hallolmuyordu.