Kalbime İyi Geliyor
Özlen ÇopuroğluKalbime İyi Geliyor Sözleri ve Alıntıları
Kalbime İyi Geliyor sözleri ve alıntılarını, Kalbime İyi Geliyor kitap alıntılarını, Kalbime İyi Geliyor en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Payına düşeni seçemezsin
Ama onunla ne yapacağın senin elinde.
Sayfa 40
Her şey değiştiğinde sen de değişirsin
Sen değiştiğinde her şey değişir...
Sayfa 33
“Kitapları hep altını çizerek okurum. Çizdikçe hissederim, kalbime yazarım, aklıma kazırım. Çizdiğim satır gibi görünse de aslında nakşettiğim içimdir.”
Sayfa 65Kitabı okudu
O ol deyince olduran, herkesin kısmetini dağıtan, gideceği yolu, geldiği yeri bilendir. Bu yüzden kimin payına ne düşeceğini baştan biçmiştir.
İnsanın Allah'la da, kaderle de, nasiple de ilişkisi tek taraflı değildir, olamaz. Öyle olsaydı neden dua edelim ki, hem kutsal metinlerin ne anlamı kalırdı? O sahneyi kurardı, metni yazardı, bizler de bu tiyatronun kuklaları olurduk. Ama O yarattıklarına nefis, akıl, idrak, irade ve vicdan vermeyi seçti. Öyleyse bunları gereği gibi kullanmak da bizim ödevimiz...
Mutlu olmak için mücadele etmeyi bıraktığında mutlu olmaya başlarsın.
Sayfa 53 - Özlen ÇopuroğluKitabı okudu
"Arzuyu sabır gerçekleştirir, acele değil.
Sabret.
Allah doğruyu daha iyi bilir."
Mevlana
Ne kadar planlı olursan ol, zaman yönetimi konusunda ne kadar prensipli davranırsan davran şehrin temposu çok zaman saatlerimizi çalar. Dış koşullara bağlı, değistiremeyecegimiz durumlar var hayatta.
Sayfa 61Kitabı okudu
Ne kadar direnirsek direnelim, hayatın bir akışı ve bir ritmi var. Kaybetmek istemediklerimize dört elle sarılsak da gitmesi gereken gidiyor.
“İnsanları kolayca ve pervasızca yargılayabildiğimiz, herkes ve her şey üzerinde kolaylıkla ahkâm kesebildiğimiz tuhaf bir çağda yaşıyoruz. Oysa her ölüm, her ayrılık, yokluk ve acı yaşayanın vizyonuna göre anlamlanır. Deneyimlemediğin duygular, laftan
ibarettir. Acısını da, ağırlığını da ancak yaşayan bilir.”
Sayfa 89Kitabı okudu
Modern hayat insanı çok değiştirdi. Artık en basit şeyler için bile sabrımız yok. Teknoloji bize pek çok kolaylık sağlıyor muhakkak. Oysa kolaylıklar, sabır kabiliyetimizi köreltti de köreltti.
Kabakla kavak ağacının hikayesi vardır.
Ulu bir kavak ağacının dibinde bir kabak filizi çıkar. Filiz büyür ve yanındaki kavağa sarılarak en üst dallarına dek erişir. Sonra sonbahar gelir ve kabak zayıflamaya, sararıp solmaya, yapraklarını dökmeye başlar. Durumuna şaşar kalır çünkü kavak olanca heybetiyle ayaktadır hâlâ.
Dayanamaz kavağa sorar: "Bana neler oluyor böyle?"
Kavak da yanıtlar: "Sen benim on yılda eriştiğime bir mevsimde erişmeye çalıştın. Tez gelen, tez gider."
Gerçekten de böyledir, kolay elde ettiklerimizi kolaylıkla kaybederiz.
İnsan emek vermediği, terini dökmediği, hayalini kurup duasını etmediğinin değerini bilmez. Değerli olan sabrettiklerimizdir, sabırla bekleyip uğruna emek verdiklerimizdir.