Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Güldem K.

Güldem K.
@Buzdagininustu
Bir yanım sarp bir uçurum Bir yanım çılgın dağ doruğu Böyle yapmasam ben nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Zorlanır
'Bir davranışın zorlantı mı iradi tercih mi olduğunu anlamak istiyorsan; o davranışı yapmadığında ne hissettiğine dikkat et...'
Reklam
Oyalanma davranışları
Kendini affetme sürecindeki bir bireyin zorlantı­ lar konusunda bilmesi gereken şey şudur; birey ken­ dini affetmeye adım attığında, bilinçaltı kendi derin­ lerinde yatan suçluluk duygularını uyandırmamak için, bireyi oyalanma davranışlarına yönlendirir. Kitabın ilerleyen bölümlerinde anlatılacağı üzere bi­ rey 'suçluluk duygusunu bırakmaya' çalıştığında, bilinçaltı bireyi enteresan bir şekilde kendini iyi his­ sedeceği durumlara yönlendirir. Çocukları ile anlık iyilikler yaşar, eşine karşı daha iyi olur, arkadaş or­ tamlarının keyfini daha çok alır, doğa, güneş, dünya ona anlık olarak daha iyi gelir... Birileri ile sohbet et­ menin, çalışmanın, fılm izlemenin, gezmenin, hayata olumlu bakmanın anlık iyi oluşlarına yönelen birey kendini affetme sürecini sürekli ertelemek zorunda hisseder.
Hayatında her şey yolunda giden bir kişinin sürekli huzursuzluk hissetmesinin, bir türlü derin bir mutluluk yaşayamamasının sebeplerinden biri bilinçaltında biriken incinmelerdir ... Birey bilin­çaltının derinlerinde iz bırakan incinmişlik duygula­rını ve ona bağlı olan öfkelerini bırakmadıkça ruhsal özgürlüğünü elde edemez ...

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İncinmişliği görmezden gelmek, her seferinde duygu ile zihin arasında bir sinyalleşmeyi görmez­ den gelmektir. İncinmiş duygu zihne incinmişliği ile ilgili sinyaller verirken zihin o sinyali görmezden gelmeye çalışmaktadır. Bu tıpkı karanlıktaki bir ateş böceğinin ışığını görmezden gelmek gibidir ... Ancak, sonraki incinmeler ve görmezden gelmeler karanlı­ ğın içerisinde çoğalan ateş böceklerinin yanıp yanıp sönmesi, varlığını hissettirmeyen bir karanlığın için­ de sürekli kendini belli etmesi, bireyin kendini, baş edemeyeceği bir zihinsel karıncalanmaya mahkum etmesi anlamına gelir ...
Ben, suçlanmaya karşı has­sasiyet taşıyordum. İçimdeki kötü hislerden kurtul­mak için suçluluk hassasiyetimi bırakmam gereki­yordu ... İşte bireyin geçmişte, bilinçaltına yerleşmiş olan suçluluk duygusu hassasiyetini bırakmasına 'kendini affetmek' denir. Kendini affetmek, bireyin davranışlarını bilinçaltı seviyesinden kurtarıp bilinç seviyesine çıkarmak için atacağı ilk adımdır.
Reklam
kendime not
Halbuki bu tepkilerin nedeni 'o an' yaşadığımız olayın bizzat kendisi değil, yaşadığımız olayın içimiz­ de uyandırdığı bir başka huzursuzluk duygusudur. Öf k emizin sebebi ise o an bize kendimizi kötü his­ settiren kişiyi düzeltmek değil, içimizde huzursuz­ luk duygusu uyandıran 'dürtü kaynağını yok etme çabası'dır ... Dürtü kaynağı (genellik l e karşımızdaki bireyin davranışıdır) yok edilirse; durdurulur, kor­ kutulur, sindirilirse, derinlerde uyanan huzursuzluk hissinin de duracağı yanılgısıdır ... Halbuki dürtünün kaynağını (karşımızdaki bireyin davranışını) yok et­ meye çalışmak, bilinçaltımızda yıllarca gelişmiş olan hassasiyetlerimizi yok etmez ... Yaşamımız boyunca binlerce dürtü ile karşılaşacağız ve her bir dürtü bizi huzursuz ettikçe o dürtülere karşı savaş açmak zo­ runda kalacağız; onları susturmak, durdurmak, en­ gellemek gibi sonu olmayan bir mücadelenin içine gireceğiz ... Bu çılgınca bir yanlışlıktır. Doğru olan; bi­ zim dışımızdaki yanlışlar karşısında kendimizi kötü hissederek savaşmayı değil, iyilik halimizi koruya­ rak o yanlışı düzeltmeyi ve bunu hem kendimizle hem de karşımızdaki ile barışık olarak yapmayı öğ­renmemizdi...
İyi insan olmanın temel kriteri 'kendini kötü hissetmek'ti... Hatalar karşısında kişi kendini ne kadar 'kötü his­ sederse', o kadar 'iyi insan' olduğuna inanılırdı ... Bir hatanın düzeltilmesi için kişinin acı çekip vicdan azabı duyması gerektiğine inanılırdı. .. Kişinin, hata­sını iyi hissederek düzeltmeye çalışmasına umursa­mazlık, duyarsızlık, saygısızlık olarak bakılırdı ... Hatta sadece hatalar sırasında değil ... Hata söz ko­nusu olmasa da; en iyilerin kendini en kötü hisse­ denler olduğuna inanılırdı ... Kişi kendini ne kadar kusurlu, eksik görür, ne kadar değersiz hissederse o kadar iyi insan kabul edilirdi... Benim yetiştiğim coğrafyada kendini iyi hissetmek sanki kötü bir şeydi...
Güldem K.
Bir kitabı okumaya başladı
Kurtlarla Koşan Kadınlar
Kurtlarla Koşan KadınlarClarissa P. Estes
8.8/10 · 7,7bin okunma
Reklam
188 syf.
·
Puan vermedi
·
446 günde okudu
Okuyucu
OkuyucuBernhard Schlink
8.5/10 · 3.190 okunma
Askerlerin çatışmalarda neler yaşadığını gerçekten bilmek istemi- yoruz. Toplumda kaç çocuğun saldırıya uğradığını ya da cinsel tacize maruz kaldığını ya da kaç çiftin toplamda neredeyse üçte biridir- ilişkileri sırasında şiddete maruz kaldığını gerçekten bilmek istemi- yoruz. Aileleri, kalpsiz bir dünyada güvenli sığınaklar olarak görme- yi; ülkemizin aydın, uygarlaşmış insanlardan oluştuğunu düşünmek istiyoruz...
Sayfa 11 - Nobel yaşam yayıneviKitabı okuyor
122 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.