İyi insan olmanın temel kriteri 'kendini kötü hissetmek'ti...
Hatalar karşısında kişi kendini ne kadar 'kötü his sederse', o kadar 'iyi insan' olduğuna inanılırdı ...
Bir hatanın düzeltilmesi için kişinin acı çekip vicdan azabı duyması gerektiğine inanılırdı. .. Kişinin, hatasını iyi hissederek düzeltmeye çalışmasına umursamazlık, duyarsızlık, saygısızlık olarak bakılırdı ...
Hatta sadece hatalar sırasında değil ... Hata söz konusu olmasa da; en iyilerin kendini en kötü hisse denler olduğuna inanılırdı ... Kişi kendini ne kadar kusurlu, eksik görür, ne kadar değersiz hissederse o kadar iyi insan kabul edilirdi...
Benim yetiştiğim coğrafyada kendini iyi hissetmek sanki kötü bir şeydi...