İnanan kişi, kimi nasıl seveceğini bilmeli. Duygularını denetim altına almalı. Kalbini ıslah etmeli. Muhabbet hissini kaldırıp atamayız. Fakat ona yön verebiliriz.
Kültürle dinin birbirine karışması, geleneğin din haline gelmesi de ayrı bir sorun. Toplumun ekseriyeti dini atalarından miras gibi devralan mukallitlerden oluşuyor. Neye niçin inandıklarını bilmiyorlar. Kitap okumuyorlar. Kandırılmaları kolay oluyor maalesef.
"Konuşma tarzınız yapıcı olmaktan uzak. Tepesine dikildiniz, zekasını tahkir edici eleştirilerde bulunuyor, onu aptal yerine koyuyorsunuz. Yaşlılarla gençler arasındaki iletişim bozukluğunun sebeplerinden biri de budur işte."
"Ne yapayım peki?"
"Saygı görmek istiyorsanız onun hem şahsiyetine hem de zekasına saygı göstermelisiniz. Siz onu dinleyin ki o da sizi dinlesin..."
Nasıl, insanın koku alma mesafesine oranla görme mesafesi daha genişse, akla göre de bazı batıni duygularının eli daha uzun.
Yüce âlemlerde tayeran etmek istiyorsan kendini geliştirmeli, kalbini inkişaf ettirmeli، maddi kayıtlardan kurtulup ruh iklimine çıkmalısın!