Kalplerin Azığı 3. Cilt Gönderileri
Kalplerin Azığı 3. Cilt kitaplarını, Kalplerin Azığı 3. Cilt sözleri ve alıntılarını, Kalplerin Azığı 3. Cilt yazarlarını, Kalplerin Azığı 3. Cilt yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hasan el-Basri: Dilin ve kalbin, gizli halin ile açık halin, bir yere giriş halin ile çıkış halin birbirinden farklı ise bu, nifak alametlerindendir.
Hz Huzeyfe'ye adamın biri; "Münafık olduğumdan endişeleniyorum" dediğinde o; "Eğer münafık olsaydın, münafık olmaktan korkmazdın. Çünkü, münafık, nifaktan emin olan kimsedir." demiştir.
Huzeyfe (ra) şöyle demiştir; Bugün münafıklar, Allah Resulünün devrine göre daha çoklar. O devrin münafıkları nifaklarını gizliyorlardı; günümüzdeki münafıklar ise nifaklarını açıktan işliyorlar.
Bişr: Kalbin övgülere meyledip bununla sükun bulması, o kimse için günah işlemekten daha zararlıdır.
Sehl: Alimin gafleti, Allah'tan gayrı bir şeye meyledip onunla huzur bulmasıdır. Cahilin gafleti ise, dünyevi bir şeyle övünüp durmasıdır.
İnsanların nifaka en yakın olanı, kendisini ondan en uzak görenidir ve kendisini nifaktan en fazla emniyette hissedendir.
İnsanların nifaka en yakın olanı, kendisinde olmayan bir sıfatla anıldığında ve anlatıldığında bundan huzur duyandır. İnsanların nifaka en uzak olanı ise, aslen sahip olduğu iyi halin kendisini kurtaramayacağından endişe eden kimsedir.
Sehl (rah) demiştir ki;
"Velilerin alametlerinden biri de, her şeyde hükmü Yüce Allah'a bırakıp kesin bir şey söylememeleridir."
İnşallah diyerek işleri Yüce Allah'ın dilemesine bırakmak, O'nu tanıyan ve bu ameli inkar etmeyen kimselerin uyguladıkları bir esastır.
Ebud Derda Allahu Teâlâ'ya yemin ederek şöyle demiştir; "İmanı elinden alınmayacğına emin olan kimsenin imanını Allahu Teala kalbinden söküp alır."
Alimlerden şu söz rivayet edilmiştir; "Öyle günahlar vardır ki onların cezası ölüme kadar tehir edilir ve kötü ölüm olarak verilir."
Din ilimini, her devirde en adil kimseler yüklenir. Onu aşırıya kaçanların tahrifinden, bozuk görüş sahiplerinin fikirlerinden ve cahil kimselerin boş yorumlarından temiz tutar, korurlar.
Hz Ali tarafından rivayet edilen şu Hadisi Şerifte şöyle buyrulmaktadır;
"İman, inandığı şeyleri dille ifade etmek, kalple tasdik etmek ve azalarla amelde bulunmaktır."
Bir insan her türlü salih ameli işlese, imanı olmadıkça hiç bir faydasını göremez. Aynı şekilde tüm kalbiyle iman etse: fakat salih amelleri olmasa, yine faydasını göremez. Lokman (a.s.) oğluna yaptığı bir vasiyetinde şöyle demiştir;
"Yavrucuğum, nasıl ki ekin, su ve toprak olmadan yetişmezse, iman da ancak amel ve ilim ile güzel olur, hayat bulur."
Allahu Teala bana, ümmetimin sapık bir fikir ve yol üzerinde ittifak etmeyeceği garantisini verdi. Siz bir ihtilaf gördüğünüzde çoğunlukla beraber olun.
Şiilerden birisi Hz Hasan'a "Ey müminlerin zillete düşüren adam" diye hakaret ettiğinde o, şu karşılığı vermiştir; "Hayır, bilakis ben müslümanları yücelttim. Ben, babamın şöyle dediğini işitmiştim; 'Muaviye'nin emirliğini çirkin görmeyin. Bu yönetim işi benden sonra ona geçecektir. Eğer onu kaybederseniz, kılıçların kelleleri parçaladığını görürsünüz."
Hz Ali'ye "kendi yerine birini bırakmayacak mısın?" diye sorulduğu zaman şöyle demiştir; "Hayır, sizin için yerime birisini bırakmıyorum. Sizi Allah'a emanet ediyorum. Allah sizin hakkınızda bir hayır murat ederse, sizi Peygamberimizinden sonra en hayırlınızda üzerinde birleştirdiği gibi, benden sonra da en hayırlınız üzerinde birleştirir."
İman söz ve fiilden ibarettir. İman, Allah'a itaat ettikçe artar, isyan ettikçe azalır; ilimle kuvvetlenip cehaletle zayıflar.
Hasan-ı Basri'ye: "Allah katında kabul edilmiş Haccın alameti nedir?" diye sorulduğunda şöyle demiştir: "Hacının dünyadan gönlünü çekmiş ve ahirete yönelmiş olarak geri dönmesidir."
Ehli Beyt kanalıyla rivayet edilen bir hadiste şöyle buyrulmuştur:
"Ahir zamanda hacceden kimseler dört sınıftır: sultanlar gezinti için hacceder, zenginler ticaret için hacceder, fakirler bir şeyler dilenmek için hacceder, ilim ehli olanlar ise adını duyurmak için hacceder."