Ilık kan damlaları yüzüme damladıkça içimden gelen bulantıya hâkim olamadım. Kan kokusunu aldıkça içimdeki tiksinti daha arttı ama şokun etkisiyle kaskatı kesildiğimden kusamadım. Otuz saniye kadar sürdü galiba. Sonra tamamen kendimden geçtim. Son hatırladığım kare herifin kapıdan çıkmadan önce bana dönüp çatallı sesiyle söylediği iki kelimeydi: Kan Tiyatrosu."