"Hayaletlere inanıyor musunuz?"
"Bence anılar hayalettir. Ama sorduğun küf kokulu şatolarda salınarak gezinen hortlaklarsa? Bence onlar sadece kitap ve filmlerde var."
İnsan beyni fanidir; kemikten bir kafesin içinde duran sünger gibi bir dokudan fazlası değildir. Ama beynin içindeki zihin sonsuzdur. Saklama kapasitesi muazzamdır, yaratıcılığı bizim algı sınırlarımızın ötesine uzanır. Bence bir erkek ya da kadın öldüğünde koca bir dünya yok oluyor; o kişinin bildiği ve inandığı dünya. Bunu düşün dostum; dünyada milyarlarca insan var ve o milyarlardan her birinin içinde bir dünya var.
"Ve insanlar sadece bekleyecek."
"Neyi?"
"Sonu, dostum. Her şeyin sonunu. Yasın beş aşamasından geçtik, görmüyor musun? Artık son aşamaya vardık: Kabullenme."
Bay Harrigan bu konuda da söz verdi ama sanırım iş hayatından anlayan adamlar, sözler bedavaya dağıtılabildiği için verdikleri sözleri bir kenara atmanın kolay olduğunu da biliyor.