“Canım, ne vakit göreceğim seni ben?
Nerede bekleyeceğim ve ne kadar?
Suyun altında bir bahçe büyüyene kadar
Dağlar birbirine kavuşana kadar
Karga beyazlaşıp kumruya dönüşünceye kadar
Canım, ne zaman göreceğim seni ben?
Nerede bekleyeceğim ve ne kadar?
Bilseydim canım, yemek pişirirdim sana,
Güzel bir sofra kurardım
Çamaşırlarını yuvardım
Ki geleceğinde giyesin
Canım, ne vakit göreceğim seni ben?