Bir şeyi yeniden hatırlamanın ıstırabını içinde duydu. Yıllarını elinden alan ve bir türlü geçmeyen bir ağrıydı bu. Âşığını kaybetmiş maşuk misali yıllar sonra hatırlanıp iç çekilen bir yalnızlık, uğruna cenge girilen bir kadın, ağlanan bir vaha, susulan ve her gün bir kalp sızısıyla hatırlanan bir şey gibiydi. Kendisine ait olmayan bir zamanın kucağına düşmek neyse, bu ağrı da öyle bir şeydi.