Katillerini yakalamış olduğu ölülerin çoğu, onu fark etmeden
yanından geçip gidiyordu; ama cinayetlerini aydınlatamadığı ölüler, donuk gözlerini suçlayıcı,
sert bir ifadeyle üzerine dikerek, ona yaralarını gösteriyorlardı.
Korku içime işlemişti resmen ama bundan hoşlanıyordum. Öldürdükleri insanların iç organlarını çıkarıp kartalı besliyorlardı. İki tane polis hafiyesi bu suçluları arıyor amma velakin onları yakalamak o kadarda kolay değildi elbet, alın okuyun yahu. Bu anlattığım bir kısmı
Kanlı KartalCraig Russell · Doğan Kitap · 2006357 okunma
Kitap gayet sürükleyici ve insani içinde tutan olay örgüleri barındırıyor lakin yazarın ilk kitabı olması hususuna bağlı diyaloglarda biraz sıkıyor insani ayrıca Alman tarihine değinilen birkaç yer dışında öyle yapılan yorumlarda olduğu gibi sürekli Almanya'yı övme durumu yok. Tarihi alt yapıda geçtiği doğru wikingler ve Ukrayna ve Rus tarihinede soyle bir değinilen güzel bir roman. Karakterler çok hoşuma gitti ve özellikle diğer polisiye romanlarında ki gibi ana kadro sağlam bir şekilde roman bitmiyor gercekci bir yapıda devam ediyor. Ben severek ve hosuma giderek okudum bence sans verin.
Kanlı KartalCraig Russell · Doğan Kitap · 2006357 okunma
"Hayatta bulduğun ve bağ kurduğun bazı ilişkiler sana o içsel Heimat hissini, aidiyeti yaşatır. Ancak bu his tek bir yere demirlenmiş olmak zorunda değildir. Ne zaman bir araya gelseniz -dünyanın neresinde olursa olsun- evde hissedersin."
Güdü ile yöntem arasında bir bölünme olabileceğini mi söylüyorsunuz? Eylemden aldığı zevkten ya da psikotik tatminden ayrı bir öldürme ihtiyacının olduğunu mu?
Aynen.
Korkunç İvan Rusya’yı birleştirdi. Halkın babasıydı. Rusları, birbiriyle kanlı bıçaklı prensliklerden ve beyliklerden birleşik bir ulus haline getirdi. Onu harekete geçiren dürtü buydu. Ama mutlak bir hükümdar ve komutan olmanın yanı sıra psikopatik bir katilin tüm özelliklerini taşıyordu.
Ben bütün hayatımı başkalarının fotoğraflarının kenarında geçirdim. Fark edilmeden. Ama ruhumun derinliklerinde, ne olduğunu bilmediğim, dünyayının gizli, ulu ve soylu bir şeyin tohumu yatıyordu.