Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kanuni Sultan Süleyman

Yılmaz Öztuna

Kanuni Sultan Süleyman Gönderileri

Kanuni Sultan Süleyman kitaplarını, Kanuni Sultan Süleyman sözleri ve alıntılarını, Kanuni Sultan Süleyman yazarlarını, Kanuni Sultan Süleyman yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Kanun yaptığı için değil, bunları adâletle tatbik ettiği için millet Sultan Süleyman’a “Kanûnî” demiş...
Sultan Süleyman’ın Barbaros Hayreddin, Turgut, Piyâle Paşalar’dan esirgediği rütbe, çok geçmeden, daha bir nesil sonra, onların başardığı işlerin yüzde birini yapamayan askerlere ve devlet adamlarına verilecektir.
Reklam
Cerbe, Türkler’in târih boyunca, Preveze’den sonra kazandıkları en büyük açık deniz muhârebesidir.
Türkiye’nin hiçbir devletle eşit olmadığı, hepsinden üstün hukukî durumda bulunduğu, bütün Avrupa’ya resmen kabul ettirilmiştir.
Avrupa’da imparator sıfatı, Türk diplomatik yazışmalarında karşılıklı olarak yalnız “Cihân Padişahı” Sultan Süleyman için kullanılabilecekti.
“Bazı Avrupalı tarihçiler 16. asra (1500-1600) “Türk Asrı” dedikleri gibi, “Süleymân Asrı” da demişlerdir. 16. asrın Türk tarihinin doruk yüzyılı olduğu doğrudur. Türk devletleri, Türkiye (Osmanlı), İran (Safevî), Hindistan (Timurlu), Güney Hindistan (Âdil-Şâh), Türkistan (Şeybânî) ve ikinci derecedeki diğerleri, gerçekten 16. asrı da Arz’ın en büyük ve o çağda en zengin parçalarını ellerinde tutarak büyük bir medeni aktivite ve kültür yoğunluğu oluşturmuşlardır.
Reklam
“Kaanûnî’nin Charles-Quint tehlikesini kelimenin bütün mânâsiyle görmesi, Protestan mezhebini himâye ederek Katolik âleminin parçalanmasına ve Almanya ile İspanya’nın ayrılmasına sebep olması, Türkiye’nin dış siyaset bakımından istikbâlini te’min etmiştir.
Pîrî Reîs gibi Türk’lüğün yüz aklarından çok büyük bir bilgin denizcinin 80 yaşlarında ve belki de hiçbir mühim suça dayanılmayarak îdâm edilmesi bu çağın acele verilmiş zararlı kararları arasındadır”
“Velîahd-Şehzâde Mustafa gibi, 40 yaşına yaklaşmış ve bütün davranışlarıyla tamamen müstesnâ bir şahsiyet olduğunu göstermiş ve bütün imparatorluğa da kabul ettirmiş bir prensi taht ve taçtan mahrum etmek, devlet ve Osmanoğulları için çok uğursuz olmuştur.”
“Kaanûn-nâme-i Sultân Süleymân, Fâtih Kaanûn-nâme’sini tamamlayan bir anayasa olup, zamanında yayınlanan diğer kanunlar çeşitlidir ve birçok eyalet kanunu da vardır, eyaletler için o ülkelerin durumu göz önüne alınarak ayrı kanunlar yapılmıştır. Ve Ebüssüûd Efendi bunları, şeriat ve örfî hukuk ile çok mâhirâne bağdaştırmış, Hanefî fıkhının esaslarına aykırı olmaksızın, hâkan namına pek çok kanun yayınlanmıştır. Bu kanunlar, dikkatle uygulanmıştır. Kanun yaptığı için değil, bunları adâletle tatbıyk ettiği için millet Sultan Süleyman’a “Kaanûnî” demiş, Avrupalılar’ın zamanında ve sonradan verdiği “Büyük”, “Muhteşem” gibi lakabları Kaanûnî’liği yanında ehemmiyetsiz görmüştür.
Reklam
Tunus’un fethi
“Hayreddin Paşa, nefret ettiği sultanın Kayrevân’da olduğunu öğrenince üzerine yürüdü. Çölde top arabalarını yelken takarak yürüttüğü meşhurdur.
Sayfa 126 - pdfKitabı okudu
Tarihin en klasik ve örnek imha muharebelerinden biri olan Mohaç’ta Macarların büyük kısmı muharebe alanında kaldı ve çoğu bataklıkta boğuldu. Kral İkinci Lajos, 7 piskopos, bütün büyük kumandanlar, bataklıkta boğuldu. Geri kalan 25.000 asker esir edildi. Muharebe göz açıp kapayıncaya kadar bitti. Düşman ne olduğunu bile idrak edemedi. Türkler 150 şehit ve bir kaç bin yaralı verdiler ve o kadar dikkatli hareket ettiler ki, hiçbiri bataklığa düşmedi. “Tarihte hiçbir savaş gösterilemez ki, Mohaç’ta olduğu gibi, bir tek muharebe, bu derecede kesin netice alabilsin ve büyük bir milletin bütün istiklâlini asırlar boyunca ortadan kaldırsın”
Sayfa 87 - pdfKitabı okudu
“Charles-Quint, uzun saltanatında 4 amansız düşmanı ile uğraşmaya mecbur kaldı: biri Kaanûnî Sultan Süleyman, ikincisi Barbaros Hayreddin Paşa, ücüncüsü I. François, dördüncüsü Martin Luther idi.”
Sayfa 83 - pdfKitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.